BAŞLANGIÇ SAATİ: 18 Haziran 2015 Perşembe – 09.00 HAREKET NOKTASI: Çanakkale Feribot İskelesi BAŞLANGIÇ TARİHİ: 18 Haziran 2015 Perşembe – 18.00
TUR PROGRAMI
* 18 Haziran 2015 Perşembe Vitalis Kültür Kafe’de (Çanakkale Feribot İskelesi Eski Rektörlük Binası ) Buluşma ve Hareket ( Şehir içinde konaklayan misafirlerimiz ücretsiz otel veya pansiyonlarından alınıp yine bırakılırlar)
* Muhteşem boğaz manzarası eşliğinde Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na kıtalararası bir yolculuk
Çanakkale Deniz Muharebeleri:
Kilitbahir Kalesi – Namazgah Tabyası ve Müzesi – Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı
Çanakkale Kara Muharebeleri
I. Kuzey Cephesi
Bigalı Köyü Atatürk Evi – Anzac Koyu ve Tören Alanı – Mehmetçiğe Saygı Anıtı
Kanlı Sırt – Kırmızı Sırt istikametinde tüneller ve siperler arasından orijinal savaş yolu yürüyüşü -57. Alay Şehitliği – Mehmet Çavuş Anıtı –Cesarettepe-Arıburun Yarları – Kılıçbayırı
Talat Göktepe Anıtı –Mehmetçik Parkı 261. Rakımlı Tepe – Conkbayırı Conkbayırı Atatürk ve Yeni Zelanda Anıtları – Atatürk’ün Saatinden Vurulduğu Yer – Gözetleme Yeri
II. Güney Cephesi
Şahindere Sargı Yeri Şehitliği – Soğanlı Dere Sargı Yeri Şehitliği – Havuzlar Şehitliği
Çanakkale Şehitleri Abidesi – Morto Koyu’nda Boğaz Manzarası Eşliğinde Çay Keyfi
Ertuğrul Koyu Tabyası – Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği – Seddülbahir Köyü – Kanlı Dere
BAŞLANGIÇ SAATİ: 17 Haziran 2015 Çarşamba – 09.00 HAREKET NOKTASI: Çanakkale Feribot İskelesi BAŞLANGIÇ TARİHİ: 17 Haziran 2015 Çarşamba – 18.00
TUR PROGRAMI
* 17 Haziran 2015 Çarşamba Vitalis Kültür Kafe’de (Çanakkale Feribot İskelesi Eski Rektörlük Binası ) Buluşma ve Hareket ( Şehir içinde konaklayan misafirlerimiz ücretsiz otel veya pansiyonlarından alınıp yine bırakılırlar)
* Muhteşem boğaz manzarası eşliğinde Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na kıtalararası bir yolculuk
Çanakkale Deniz Muharebeleri:
Kilitbahir Kalesi – Namazgah Tabyası ve Müzesi – Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı
Çanakkale Kara Muharebeleri
I. Kuzey Cephesi
Bigalı Köyü Atatürk Evi – Anzac Koyu ve Tören Alanı – Mehmetçiğe Saygı Anıtı
Kanlı Sırt – Kırmızı Sırt istikametinde tüneller ve siperler arasından orijinal savaş yolu yürüyüşü -57. Alay Şehitliği – Mehmet Çavuş Anıtı –Cesarettepe-Arıburun Yarları – Kılıçbayırı
Talat Göktepe Anıtı –Mehmetçik Parkı 261. Rakımlı Tepe – Conkbayırı Conkbayırı Atatürk ve Yeni Zelanda Anıtları – Atatürk’ün Saatinden Vurulduğu Yer – Gözetleme Yeri
II. Güney Cephesi
Şahindere Sargı Yeri Şehitliği – Soğanlı Dere Sargı Yeri Şehitliği – Havuzlar Şehitliği
Çanakkale Şehitleri Abidesi – Morto Koyu’nda Boğaz Manzarası Eşliğinde Çay Keyfi
Ertuğrul Koyu Tabyası – Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği – Seddülbahir Köyü – Kanlı Dere
BAŞLANGIÇ SAATİ: 16 Haziran 2015 Salı – 09.00 HAREKET NOKTASI: Çanakkale Feribot İskelesi BAŞLANGIÇ TARİHİ: 16 Haziran 2015 Salı – 18.00
TUR PROGRAMI
* 16 Haziran 2015 Salı Vitalis Kültür Kafe’de (Çanakkale Feribot İskelesi Eski Rektörlük Binası ) Buluşma ve Hareket ( Şehir içinde konaklayan misafirlerimiz ücretsiz otel veya pansiyonlarından alınıp yine bırakılırlar)
* Muhteşem boğaz manzarası eşliğinde Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na kıtalararası bir yolculuk
Çanakkale Deniz Muharebeleri:
Kilitbahir Kalesi – Namazgah Tabyası ve Müzesi – Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı
Çanakkale Kara Muharebeleri
I. Kuzey Cephesi
Bigalı Köyü Atatürk Evi – Anzac Koyu ve Tören Alanı – Mehmetçiğe Saygı Anıtı
Kanlı Sırt – Kırmızı Sırt istikametinde tüneller ve siperler arasından orijinal savaş yolu yürüyüşü -57. Alay Şehitliği – Mehmet Çavuş Anıtı –Cesarettepe-Arıburun Yarları – Kılıçbayırı
Talat Göktepe Anıtı –Mehmetçik Parkı 261. Rakımlı Tepe – Conkbayırı Conkbayırı Atatürk ve Yeni Zelanda Anıtları – Atatürk’ün Saatinden Vurulduğu Yer – Gözetleme Yeri
II. Güney Cephesi
Şahindere Sargı Yeri Şehitliği – Soğanlı Dere Sargı Yeri Şehitliği – Havuzlar Şehitliği
Çanakkale Şehitleri Abidesi – Morto Koyu’nda Boğaz Manzarası Eşliğinde Çay Keyfi
Ertuğrul Koyu Tabyası – Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği – Seddülbahir Köyü – Kanlı Dere
Çanakkale Şehitlik Turu; Çanakkale Savaş Alanları ve Şehitliklerine Günübirlik Kesin Kalkışlı Çanakkale Şehitlik Turu Gezisi
Çanakkale Şehitlik Turu
Değerli ziyaretçilerimiz Lutars Turizm Çanakkale Şehitlik Turu tanıtım sayfamıza hoş geldiniz. Bu sayfamızda Çanakkale Savaş Alanları ve Şehitlikleri ziyaretine yönelik hazırlanmış günübirlik tur programımızı bulabilirsiniz.
Çanakkale şehitlik turu programı günübirlik bir gezi programıdır. Her gün sabah saat 09.00‘da başlayıp, akşam 18.00‘da sona erer. Bu program ile tek bir günde Çanakkale Şehitliklerini gezebilirsiniz.
Çanakkale Savaş Alanları ve Şehitlikleri 3 ayrı bölümden oluşur. Deniz Savaşı Alanları, Kuzey Savaş Alanları ( Arıburun – Conkbayırı) ve Güney Savaş Alanları (Seddülbahir) muharebe bölgeleridir. Günübirlik Şehitlik Turu programımızda bu 3 bölgeyi kronolojik sıraya göre gezip görme imkanını bulabileceksiniz.
Ekip olarak yaklaşık 20 yıldırbölgemizde yerel hizmet vermekteyiz. Tur programımız 1 kişi bile olsa kesin hareketli olup iptal edilmemektedir.
Turumuza katılmadan önce sizler için hazırladığımız tanıtım videomuzu izleyebilirsiniz.
Çanakkale Şehitlik Turu Güzergah
Çanakkalemerkez hareketli günübirlik Çanakkale Şehitlik Turu programı ile aşağıda yer alan noktaları gezip görebileceksiniz.
Kilitbahir Köyü ve Kalesi
Namazgah Tabyası
Rumeli Hamidiye Tabyası
Rumeli Mecidiye Tabyası
Seyit Onbaşı Anıtı
Havuzlar Şehitliği
Soğanlıdere Hastane ve Hava Şehitlikleri
Şahindere Sargıyeri Şehitliği ( Gerçek Şehitlik )
Zığındere Bölgesi
Alçıtepe Köyü ve Salim Mutlu Müzesi
Çanakkale Şehitler Abidesi
Ölüm Koyu (Morto) ve Kanlı Dere
Seddülbahir Köyü ve Kalesi
Ertuğrul Koyu ve Yahya Çavuş Anıtı
İngiliz Cape Helles Anıtı
Anzak Koyu ve Tören Alanı
Mehmetçiğe Saygı Anıtı
Kanlı Sırt Avustralya Anıtı
Kırmızı Sırt Tünel ve Siperler
57. Alay Şehitliği
Cesaret Tepe ve Kılıç Bayırı
Talat Göktepe Anıtı
261 Rakımlı Tepe ve Mehmetçik Parkı
Conk Bayırı
Siper ve Tüneller
Atatürk’ün Gözetleme Yeri
Atatürk’ün Saatinden Vurulduğu Yer
Yeni Zelanda Anıtı
Anafartalar Ovası (Kuş Bakışı)
Kemalyeri ve Kitabesi
Bigalı Köyü Atatürk Evi
Büyük Anafartalar Köyü
Çanakkale Şehitlik Turu Detayı
Sabah 09.00 – 09.15 aralığında Çanakkale Feribot İskelesi‘nin hemen karşısında yer alan Vitalis Kültür Kafe‘de buluşuyor ve kayıt işlemleri sonrasında hareket ediyoruz. Çanakkale feribot iskelesine geldiğinizde bizi ararsanız sizi karşılamaktayız. Şehir merkezinde otellerde kalan misafirlerimizi de otellerinden alabiliyoruz. Navigasyon ile yol tarifi alan misafirlerimiz Gestaş İskelesi olarak konum alabilirler.
İstanbul ve diğer Avrupanoktalarından gelecek misafirlerimiz buluşma yeri olarak Eceabatveya Kilitbahiriskelesini tercih edebilirler. Lütfen rezervasyon esnasında belirtiniz.
Buluşma ve kayıt işlemlerimiz sonrası feribotulaşımı ile Çanakkale Savaş Alanları ve Şehitlikleri için Gelibolu Yarımadası‘na hareket ediyoruz. Yarımada ismini Geliboluilçesinden alır ancak tüm ziyaret noktaları Eceabatilçesi sınırlarında yer almaktadır.
Tarihi Kilitbahir Köyü ve Kilitbahir Kalesi hakkında bilgi alıyoruz.
Namazgah Tabyası‘na ulaşıyor ve geziyoruz. Namazgah Tabyası ziyareti yapıyor ve Bakı Terası’na çıkarak Çanakkale Deniz Savaşları hakkında bilgi alıyoruz.
Ağaçlar arasına gizlenmiş ve orjinal görünüme sahip Rumeli Hamidiye Tabyası hakkında bilgiler alıyoruz.
Rumeli Mecidiye Tabyası‘nda iniyoruz ve tabyaya doğru yürüyüşe geçiyoruz. Tabya hakkında bilgiler alıp Rumeli Mecidiye Tabyası Şehitliği’ni ziyaret ediyoruz. Tabyadan merdivenlerle Seyit Onbaşı (Koca Seyit) Anıtına iniyor ve bilgi alıyoruz.
Osmanlı Devleti‘nin savaşa hazırlanışını, savaşa girişini ve sonrasında 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Savaşı da dahil olmak üzere Deniz Muharebelerini tamamladıktan sonra Kara Savaşları öncesi ordumuzun savaşa hazırlandığı ve beklediği Anafartalar Ovası‘na hareket ediyoruz.
Anzac Cove ve North Beach olarak adlandırılan ve düşman birliklerinin ilk çıkarmayı yapıp, düşmana kurşunun ilk sıkıldığı bu bölgeyi korumakla görevli birliklerimizin hazırlandığı ve Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün savaşı beklediği yer olan Bigalı Köyü ve buradaki Atatürk Evi Müzesi ilk durak noktamız.
Bigalı Köyü ziyareti sonrası Büyük Anafarta Köyü‘den geçerek; hem buradaki şehitliklerimiz hakkında bilgiler alıyoruz hemde Anafartalar Ovasını görüp inceleme şansı buluyoruz. Buradaki ilerleyişimiz sonrası Anzac Koyu ve Tören Alanı‘na varıyor ve aracımızdan inerek bölgeyi inceliyor, rehberimizden bilgiler alıyoruz.
Çanakkale Şehitlik Turu programımıza Kuzey Cephesinde siperlerin arası baz alınarak yapılmış orjinal savaş yolunu kullanarak devam ediyoruz. Mehmetçiğe Derin Saygı Anıtı‘nda inerek bilgiler alıyoruz.
Kanlı Sırt‘a ulaşıp buradan Kırmızı Sırt‘a rehberimiz ile birlikte kısa bir yürüyüş (100m) yapıyor ve orjinal siperler ile tünelleri inceliyoruz.
Siperler arası 8m olarak bilinen Bomba Sırtı 57. Alay Şehitliği ve Kesikdere Şehitliği’ni ziyaret ediyoruz.
Mehmetçik Parkı‘nın yer aldığı 261 Rakımlı Tepe‘de inerek, park içerisinden (150m) Conk Bayırı‘na siperler arasından geçerek ulaşıyoruz.
Bu bölgede; Atatürk‘ün saatinden vurulduğu yer, Atatürk Anıtı, Yeni Zelanda Anıtı, Restore Edilmiş Türk Siperleri, Gözetleme Yeri ve Anafartalar Ovası’nı inceleyip bilgiler alıyoruz.
Aracımıza binerek tekrar Eceabat yönünde hareket ediyoruz. Burada yarım günlük bu yorgunluğumuzu atmak için Boğaz Manzaralı restoranımızda “Çorba, Köfte, Patates Kızartması, Pilav, Garnitür,Salata ve Ayran” öğle yemeğimizi alıyoruz. (Ücrete Dahildir)
Yemeğimizi alıp bir müddetten dinlendikten sonra Güney Cephesi olarak bilinen Seddülbahir Bölgesi‘ne hareket ederek Çanakkale Şehitlik Turu programımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Çanakkale Şehitler Abidesi‘ne ulaşıyor ve aracımızdan iniyoruz. Burası bölgenin en geniş ziyaret alanı olduğundan en fazla zamanı burada geçireceğiz. Anıt Parkı‘nda yer alan Çanakkale Şehitler Anıtı, Mechul Asker Kabri, Yaralı Asker Anıtı, Atatürk’ün Mektubu, Sembolik Şehit Kabirleri ve Türk Bahçesi‘ni rehberimiz ile turlayarak bilgiler alıyoruz.
Ölüm Koyu (Morto Koyu) içerisinden ilerleyerek Kanlı Dere üzerinden geçiyor ve Seddülbahir Köyü‘ne ulaşıyoruz.
Ertuğrul Koyu‘na intikalimiz sonrası aracımızdan inerek Gelibolu Yarımadasının en uç noktası olan bu bölgede, Ertuğrul Tabyası, İngiliz Anıtı ve Ezineli Yahya Çavuş Anıtı hakkında bilgiler alıp, Yahya Çavuş Şehitliği‘ni ziyaret ediyoruz.
Arka yol olarak bilinen bölgeden geçerek, çıkarma koylarını ve yabancı mezarlıkları görüyor ve Alçıtepe Köyü‘ne ulaşıyoruz. Burada Çanakkale Şehitlik Turu programına devam edip, Salim Mutlu Müzesi‘ni ziyaret edeceğiz.
Şahindere Sargı Yeri Şehitliği, Gerçek Şehitlik olarak bilinen bu bölgeyi rehberimiz eşliğinde gezerek Gerçek Şehit Kabirleri‘ni görme ve ziyaret etme şansı buluyoruz.
Soğanlıdere bölgesi içerisinden geçerken buranın önemi ve savaş esnasında yaşananlar hakkında rehberimizden bilgiler alıyoruz.
Havuzlar Şehitliği yanında duruyor ve rehberimizden bilgiler alıyoruz.
Çanakkale Şehitlik Turu programımızı sonlandırıyor ve feribot yolculuğu ile Çanakkale’ye dönüş yaparak, sizleri uğurluyoruz.
ÇANAKKALE ŞEHİTLİK TURU FİYATLARI
Kişi Başı Ücret: 80 70 TL
Çocuklar:
0-5 Yaş Ücretsiz ( Herhangi bir hizmet verilmemektedir )
6-12 Yaş 50 TL ( Tüm yetişkin hizmetlerinden tam olarak yararlanmaktadır)
Fiyata Dahil Olan Hizmetler:
– Profesyonel Rehberlik Hizmeti
– Klimalı Lüx Araçlarla Ulaşım
– Müze Girişleri
– Feribot Geçişleri
– Öğle Yemeği (Izgara Köfte+Pilav+Patates+Salata+Ayran+Su)
Fiyata Dahil Olmayan Hizmetler:
– Kişisel alış-veriş ve diğer harcamalar
* Firmamız gerekli gördüğünde Çanakkale şehitlik turu programı üzerinde değişiklik yapma hakkına sahiptir.
* Çanakkale Şehitlik Turu programımız her yaş grubu ziyaretçi için uygundur.
Çanakkale Şehitlik Turu için rezervasyon yapma, buluşma saatleri ve buluşma yeri, hareket saatleri hakkındaki detayları bu sayfadan edinebilirsiniz.
Rezervasyon
Çanakkale şehitlik turu programımızda rezervasyon şartımız bulunmaktadır. Tura katılabilmek için en az 1 gün öncesinden kesin rezervasyon yapmış olmanız gerekiyor.
Çanakkale şehitlik turu programımız 365 gün 1 kişi dahi olsa iptal olmadan hareket eder. Organizasyon hazırlığı için yukarıda belirttiğimiz gibi rezervasyon yaptırmış olmanız gerekmektedir.
Rezervasyon yaptırmak için sabit, gsm numaralarından bize ulaşıp yer ayırtabilir yada mail ile rezervasyon yapabilirsiniz. Rezervasyon için herhangi bir ön ödeme talep edilmemektedir. Ücretler tur başlangıcı esnasında nakden tahsil edilmektedir.
Buluşma Noktası
Çanakkale şehitlik turumuz için buluşma noktası Vitalis Kültür Kafe dir. Vitalis feribot iskelesinin yolcu salonu yanındaki 2015 Koordinasyon Merkezi’nin tam karşısındadır. İskeleye mesafesi yaklaşık 20 metredir. İskelede bulunan Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi alt katındadır.
Kayıt Alma ve Hareket
Sabah 09.00 itibari ile kafeteryamızda buluşmaya başlıyoruz. Buluşma sonrası kayıt tamamlama ve ücret alma işlemlerini gerçekleştiriyoruz. 09.00 – 09.30 arası buluşma ve kayıt alma işlemleri sonrasında hareket ediyoruz.
Kilitbahir Köyü ve Kalesi; Çanakkale’nin tam karşı kıyısında yer alan köy ve Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Kilitbahir Kalesi.
Kilitbahir Kalesi
Çanakkale İli Eceabat İlçesi Kilitbahir Köyü’ndedir. Kale-i Sultaniye ile birlikte karşılıklı olarak İstanbul’un fethinden sonra İstanbul’un savunulması amacıyla (boğazların denetimini sağlamak amacıyla) Fatih Sultan Mehmet’in emriyle Yakup Bey tarafından 1462’de yaptırılmıştır.
Kilitbahir Kalesi 1462 yılında İstanbul kuşatması esnasında Papalık Donanmasının Bizans İmparatorluğuna yardım etmesini önlemek amacıyla Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılmıştır.
Kale iç ve dış duvarlarından ve avlu içinde 7 katlı üçgen bir kuleden oluşmaktadır. Saha sonra ilk kez 1541 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından restore edilmiş, bu restorasyon sırasında güney kısmını çevreleyen bir sur duvarıyla dış uçta bir kule (Sarıkule) inşa edilmiştir. Kale 1870 yılında Sultan Abdülaziz tarafından ikinci kez restore edilmiştir. Kuzey bölümünün orijinal dış deniz duvarı günümüzde yoktur. Bu bölüün kuzey parçası 1893-1894 yıllarında II.Abdülhamit tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. Dış Sur duvarları (dış kale) 4 metre, ikinci dış kale 18 metre , iç kale 30 metre yüksekliğindedir. Duvar kalınlıkları 4-6 metre arasındadır. Deniz duvarlarının güney kısımları top mazgalı olarak kullanılmıştır. Kale tümüyle kaba yontulmuş taşlarla inşa edilmiştir. Açıklık kısımları kiremit kemerli olup kapı ve pencereler beyaz mermerden yapılmıştır. Bu kale son kez 2004 yılında onarılmıştır. Bugün halka açık müze olarak kullanılmaktadır. Kale 1915’te boğazı koruma görevini yapmıştır. Bu kale, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Namazgah Tabyası:Çanakkale Kilitbahir Kalesi yanında bulunan Rumeli Aziziye diğer adıylaNamazgah Tabyası kıyı savunma noktalarından bir tanesidir.
Namazgah Tabyası
Namazgah tabyası Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmıştır. Asıl adı Rumeli Aziziye Tabyasıdır. Çanakkale Savaşı esnasında korunaklı alan olması, bölgeye dağılan birliklerin merkezi konumunda yer alması nedeniyle,Cuma Namazları burada kılındığı için Namazgah Tabyası ismini almıştır. Savaş esnasında açısı nedeniyle geri planda kalmış olmasına rağmen, boğazın ana savunma birimlerinden bir tanesidir.
Çanakkale Muharebelerinde 4.Ağır Topçu Alayı bölgesinde, 2.Ağır Topçu Alayı Taburunun merkeziydi. Tabyada 16 adet kıyı topu vardı. Bunlardan ikisi uzun 14’ü kısa menzilli ve 2’si uçaksavar topudur. 1892 yılında modernleştirilenNamazgah, 5 Mart 1915 tarihinde Çanakkale Muharebesine katıldı.Çanakkale savunmasındaki en büyük tabyalardan olan Namazgah tabyası Çanakkale savaşlarında 18 Mart 1915’te isabet almıştır.
Namazgah Tabyası Müzesi
Namazgah Tabyası Müze Girişi
Namazgah Tabyası
Kilitbahir deniz sahilinden uzanan kara yolunu takip ettiğinizde, kalenin bitim noktası itibari ile Namazgahtabyasının ilk bonetleri solunuzda görünmeye başlar. Tabyada bulunan 16 topun cephanesini muhafaza etmek maksadıyla 18 tane şerit boneti, ve bir tane de ana bonet yapılmıştır.
Tabya Bonet
Bonet kelimesi Fransızca kökenli bir terimdir. Tam Türkçe karşılığı şapka demektir. Şapkaya benzediği için bu yapılara bonet ismi verilmiştir. Kullanım amacı ise cephane muhafazası ve kamuflajdır. Bonetlerin iç kısımları geniş duvarlara sahip binalar, üstleri ise topraktan oluşur. Binaların üstü örtülerek hem kamufle edilmiş, hemde olası bir saldırı durumunda cephaneliğin zarar görmesi engellenmiştir.
Maket
Namazgah Tabyası’na gelip aracınızı otoparka bıraktıktan sonra yaya ziyaretine uygun hale getirilmiş tabya içerisinde dolaşabilirsiniz. Tabya kapısından ilk girişte solda, tabyanın bütün haldeki maketini göreceksiniz.
Namazgah Tabyası Müzesi
Girişin tam karşısında yer alan büyük yapı, tabyanın en önemli ziyaret noktası olan müze kısmıdır. Müzeningirişinde sağ tarafta gişe bulunmaktadır. Gişenin karşısında ise Namazgah Tabyası’nın kısa bir tarihçesi yer almaktadır. Namazgah Tabyası Müzesi aynı zamanda Engelsiz Tarih Projesi Kapsamında engelli misafirlerimizin ziyaretlerine uygun hale getirilmiştir.
Namazgah Müzesi 1
Namazgah Müzesi 2
Namazgah Müzesi 3
Engelsiz Tarih
Müze
Gişe bölümünü geçip iç kısmına ilerlediğinizde, geniş bir alanın müze olarak düzenlendiğini görmektesiniz. İlk giriş kısmında işitme engelli misafirlerimiz için konulmuş bir gösterim ekranı bulunmaktadır. Bölümlere ayrılmış müze içerisinde, Çanakkale savaşı eserleri, fotoğrafları, savaş ile ilgili bilgi ve haberler sergilenmektedir. Son bölümden ara kısma çıkış yapılmaktadır. Ara kısımda yine bazı eserler sergilenmektedir. Aynı zamanda savaş esnasında isabet alan kısım cam bir muhafazaya alınmış ve ziyarete açılmıştır.
Namazgah Müzesi Ara Kısım
Namazgah Müzesi Video Odası
Namazgah Müzesi Seslendirme Odası
Namazgah Müzesi Tarih Köprüsü
Ses ve Video Odaları
Ara kısımdan öncelikle Çanakkale Deniz Savaşı‘nın anlatıldığı bir odaya geçiş yapılmaktadır. Bu odada video slayt gösterisi ile savaşın başlangıcı, savaş hazırlıkları, mayın hatları, 18 Mart Çanakkale Deniz Savaşı ve sonrası gösterilmektedir. Video gösteriminin hemen ardından aşağıdaki videoda yer alan Çanakkale savaşı sırasında, tabyalar arasındaki telefon haberleşmesinin bir canlandırmasının yapıldığı, maket ve orijinal iletişim araçlarıyla donatılmış özel odaya geçiş yapılmaktadır. Burada yer alan 30 saniyelik gösterim sonrası Çanakkale Deniz Savaşıanlarının sergilendiği bir köprü üzerinden ara kısıma geçiş yapıp, daha sonra ise müzeden çıkış yapılmaktadır.
Namazgah Tabyası Bakı Terası
Namazgah tabyasının deniz kıyısında bir bakı terası bulunmaktadır. Bakı terası Çanakkale Boğazı’na çok hakim bir noktadan seyir imkanı sunmaktadır. Bakı terasına çıkarak tüm Çanakkale Boğazı’nı tek bir noktadan inceleyebilirsiniz. Bakı terası özellikle rehberler tarafından Çanakkale Deniz Muharebelerini anlatmak için sıklıkla kullanılmaktadır.
Çanakkale Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Seyit Onbaşı’nın görev yaptığı Rumeli Mecidiye Tabyası, Mecidiye Şehitliği
Rumeli Mecidiye Tabyası Kısa Bilgi
Tabyalar konusunda sizlere detaylıca bir araştırma yapıyor ve beğeneceğinizi umduğum bir makale hazırlıyorum. Kısaca bir şekilde Rumeli Mecidiye tabyasından bahsedelim; Osmanlı’nın modern savunma tedbiri tabyaların en büyüklerinden birisi olan Rumeli Mecidiye Tabyası, 1892 yılında Kilitbahir Kalesi’nin güneyinde tabyanın adından da anlaşılabileceği gibi Sultan Abdülmecit tarafından Asaf Paşa ‘ya yaptırılmıştır. 8 bonet ve Alman yapımı 4 adet 24 cm, 2 adet 28 cm çapında toplardan oluşmaktadır. Çanakkale Savaşı’nda komutanlığını Yüzbaşı Hilmi (Şanlıtop) Bey yapmıştır. Ayrıca bu tabya Seyit Onbaşı’nın 270 kiloluk mermiyi kaldırdığı tabyadır. XYUBTYZ4XUWE
Tabya Komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey
Çanakkale Deniz Savaşının önemli komutanlarından ve perde arkası kahramanlarından birisidir Yüzbaşı Hilmi Bey. Şanlıtop soyadının hakkını sonuna kadar veren bir topçu, bir Türk subayı ve bir kahraman. 19O5’te Harbiye Mektebi’nden mezun olunca Çanakkale’ye tayini çıktı. 1911’de katıldığı İtalyan Harbi, yıllar boyu sürecek ‘cepheden cepheye bir ömür’ döneminin birinci adımı oldu. 1912 yılında Balkan Savaşı’nda ilk madalyasını aldı. Mecidiye Bataryası Grup Komutanı olarak katıldığı Çanakkale Savaşı sonrası, belki de bütün mücadeleyi etkileyen başarısından dolayı, biri Sultan Reşat’tan, ikisi Almanlardan olmak üzere üç madalya daha kazandı. 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından yabancı güçlerin etkisiyle bir süre rütbeleri sökülmüş ve maaşı kesilmiş bir sivil olarak geçim derdine düştü. Zorunlu bir aradan sonra Doğu Cephesi’nde başlayan yeni dönemle birlikte önce Binbaşı olmanın, ardından “Kırmızı Şeritli İstiklâl Madalyası” kazanmanın onurunu yaşadı.
Osmanlı’nın son dönemleriyle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarının canlı tanığı olan Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey’in özellikle 18 Mart sabahı birliğine yaptığı o konuşmayı ne zaman dinlesem, ya da okusam gözlerimin dolmasını engelleyememişimdir.
“Şehit ve yaralıların yerine geçecekler atanmıştır. Ben ölürsem üzerime basıp geçin. Yaralanırsam önem vermeyin, ben de size öyle yapacağım. Bu savaşta hiçbir ödül beklemeyin. Bunu vaat etmem ve edemem” Yüzbaşı Mehmet Hilmi Bey – 18 Mart 1915
Tabya Ziyareti Esnasında Görülebilecekler
Giriş:
Rumeli Mecidiye Tabyası
Tabyanın hemen girişinde yukarıdaki resimde gördüğünüz tabela yer alıyor. Tabelanın üzerinde yazan yazı hepimizin dikkate alması gereken bir uyarı olduğu için koyma gereği duydum.
Taşlı Yol ve Hediyelik Eşya Tezgâhları
Rumeli Mecidiye Tabyasi
Yoldan tabyaya doğru çıkan yol yerel taşlarla kaplanmış. Tabyaya doğru uzanan bu yolun iki yanında hediyelik eşya tezgâhları yer almakta. Bu tezgâhlarda Çanakkale Şehitliklerini sizlere hatırlayacak hediyelik eşyalar yer almakta. Ayrıca buradaki hediyelik eşya tezgâhlarının yöre halkına gelir sağlamak amacıyla yapıldığını da hatırlatmak isteriz.
Mısırlı Feyzullah Efendi Mezarı
Mısırlı Feyzullah Efendi
Rumeli Mecidiye Şehitliği’nin hemen ön kısmında bulunan, yıllarca tartışma konusu olan, birçok kişinin Şehit mezarı sandığı Osmanlı mezarı Mısırlı Feyzullah Efendi’ye aittir. Konu ile ilgili Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır’ın Milliyet gazetesine verdiği demeci sizlerle paylaşmak istiyorum. Emeğe saygı gereğince alıntı içerisinde herhangi bir değişiklik yapmadım. Ancak özellikle belirmek isterim ki 1 Şubat 1908 olarak yazılan tarih aslında 19 Şubat 1807’dir.
“Mecidiye Şehitliği’ne bitişik mezarda Osmanlı’nın ünlü matematikçi ve mühendisi Feyzullah Efendi’nin yattığı ortaya çıktı. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, Çanakkale Boğazı ıslahında görevli Feyzullah Efendi’nin görevindeki başarısızlığı ve ihmalkarlığı üzerine 1808 yılında İngiliz Donanması’nın boğazı geçip istanbul’a gitmesine neden olduğunu, bu gerekçeyle de dönemin Padişahı Sultan 3. Selim’in emriyle idam edildiğini söyledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, 18 Mart 1915’te şehit olan askerlerin yattığı Mecidiye Şehitliği’ne bitişik olan ve mezar taşında Osmanlıca kitabe bulunan mezarın yaklaşık bir yıl boyunca izini sürdü. Mezar taşıyla ilgili bilgi ve belgelerin az olması nedeniyle araştırmasını yaparken kimi zaman zorlandığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayılır, kısa süre önce çalışmasını tamamladı. Mezarın, Çanakkale Boğazı ıslahı için görevlendirilen ve zamanın ünlü mühendis ve matematikçisi Feyzullah Efendi’ye ait olduğunu belirledi. Boğazın kontrolü için topların yerleştirilmesinde ihmali olduğu ileri sürülen Feyzullah Efendi’nin 1 Şubat 1808’de karşı konulamayan İngiliz Donanması’nın boğazı geçip İstanbul’a gelmesine neden olduğu gerekçesiyle Sultan 3. Selim’in emriyle idam edildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Sayılır, “Şehitliğe bitişik mezarda yatan Feyzullah efendi, bir dönem Boğazı geçen İngiliz donanmasına engel olmadığı için idam edilmişken. Mezarının bitişiğindeki şehitlikte yatan kahramanlar ise 18 Mart 1915’de Çanakkaleyi geçilmez kılan dedelerimiz” dedi.
Şehitlik bölgesinde Feyzullah Efendi’nin mezarına ilişkin açıklayıcı bir bilginin yer almaması ve ziyaretçilerin, mezar hakkında değişik söylentiler çıkartması üzerine mezarı araştırdığını dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sayılır, “Mezar taşında Osmanlıca kitabe bulunuyor ve Türkçe bir açıklama yer almıyor. Ziyarete gelenlerin farklı söyletiler çıkartması üzerine yaptığım araştırmayı tamamladım ve önemli bulgular elde ettim” dedi. Ünlü matematikçinin yazdığı eserin İstanbul’da bulunduğu belirten Sayılır, “Feyzullah Efendi’ye ait, denizcilerin, bulundukları yerin mevkiini anlayabilmeleri için güneşle ufuk düzlemi arasındaki açısal mesafeyi ölçen optik seyir cihazı olan ve John Handley tarafından yapılan ilk 45 derecelik oktantla modern sekstanttan yararlanarak havada yükseklik ölçümünün logaritma ile hesaplanmasını konu alan `Muhazarat-ı Feyziye’ adındaki önemli bilgileri içeren bir yazma eser bulunuyor. Feyzullah Efendi’nin, 1804 yılında kaleme aldığı bu eserin birer kopyasının İstanbul Eyüp’teki Hüsrev Paşa Kütüphanesi ile Yıldız Sarayı Kütüphanesi’nde olduğunu belirledik. Kitabın ilk sayfasında Feyzullah Efendi’nin, renkli portre resmi mevcut olup, kitabın sonunda ise Osmanlı’da görevli İngiliz bir mühendisin Antuan Jojsheru’nun, eserin önemiyle ilgili yazmış olduğu bir övgü dolu yazısı vardır” diye konuştu.
ÇOMÜ öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Sayılır, Osmanlı’nın ünlü matematikçisi ve mühendisi Feyzullan Efendi’nin, idamından sonra gömüldüğü Kilitbahir Kalesi yakınlarındaki mezarının, 1980 yılında buradan alınıp, uğruna can verdiği Çanakkale Boğazı’nı en net gören, Işıldak Mevkii yakınındaki bölgeye, Mecidiye Şehitliği yakınana taşındığını kaydetti. Sayılır, “Feyzullah Efendi, Peksimetçibaşı Ahmet Ağa’nın oğludur. Gençlik yıllarında görev yaptığı Muhasebe Kalemi Katipleri içerisinde güzel yüzlü Feyzi olarak bilinirdi. Önceki Defterdar Hasan Efendi’nin kardeşi Ahmet Efendi’nin himayesinde yetişmiş ve onun ölümünden sonra eğitimine devam edip önce Zimmet Halifesi ve Baş Muhasebe Kisedarı yani Vekilharçı daha sonra Ziya Paşa’nın Mısır’a gidişinde ordu Defterdarı ve orduyla Mısır’dan dönüşünden kısa süre sonra da İrad-ı Cedid Deftardarı oldu. Edirne Vakası üzerine diğer birçok devlet adamı gibi kendisi de azledildi. Feyzullah Efendi kendinden emin bir duruş ve tavra sahipti. Başını vakur bir şekilde yukarı kaldırarak gezme alışkanlığı vardı” dedi. Yrd. Doç. Dr. Sayılır sözlerine şöyle devam etti:
“O dönem, Yeniçeriler Nizam-ı Cedid fikrini savunanlara karşı öfke ve kin besliyorlardı. Ancak Feyzullah Efendi’nin kibirli tavrı kendisine yönelik nefretin bir derece daha artmasına neden olmuştu. Aslında düşük derecede bir katipken kısa sürede birden bire parlayıp İrad-ı Cedid Deftarlığı gibi bir göreve tayin edilerek yüksek kademeli devlet ricali arasına girmesi, birçok kıdemli devlet adamı arasında Feyzullah Efendi’ye karşı genel bir nefret uyanmasına neden olmuştu.” Sayılır, yanlış anlaşılmaları önlemek için mezar taşıyla ilgili açıklayıcı bir yazı ekleneceğini söyledi.” Milliyet Gazetesi 18.08.2011 tarihli Erdem SÜREK Haberidir.
Mecidiye Şehitliği
Rumeli Mecidiye Şehitliği
Mecidiye Sehitligi
Bu şehitlik Türk Şehitleri İmar Cemiyeti ile Çanakkale Şehitleri abidelerine yardım cemiyeti tarafından 1969 yaptırılmıştır. Mecidiye tabyasından adını almış olan bu şehitlik 18 Mart 1915 Muharebesinde savaşıp şehit olan Ispartalı Ali Çavuş, İvrindili İsmailoğlu Mehmet, Mustafaoğlu Süleyman ve 13 Türk Topçusu anısına yapılmıştır. Şehitlik ilk kez 1919 tarihinde tesis edilmişse de 1969 yılında Çanakkale şehitleri abidelerine yardım derneği tarafından bugünkü şekli verilmiştir. Şehitliğin denize bakan yüzünde top kabartması bulunmaktadır. Ayrıca top mermisi taşıyan Edremitli Mehmetoğlu Seyit Onbaşının mermi taşıyan kabartması bulunmaktadır.
Rumeli Mecidiye Maketi
Rumeli Mecidiye Tabyasi Maketi
Maket Rumeli Mecidiye Tabyasına çıkan yolun sağ tarafında bulunmaktadır. Camekân içindeki bu makette Rumeli Mecidiye Tabyası kabarma şeklinde işlenerek, ziyaretçilerin tabyayı üç boyutlu olarak görmesi ve incelemesi amaçlanmıştır.
Rumeli Mecidiye Krupp Topu
Rumeli Mecidiye Seyit Onbasi Krupp Topu
18 Mart 1915 günü Seyit Onbaşı yani Koca Seyit’in mekanizması bozulduğu için 275 kg ağılığındaki top mermisini sırtlayarak topa sürdüğü ve ateş ederek Ocean zırhlısını vurduğu o noktaya yani 3. İle 4. Bonetler arasına İzmir’den getirilen Krupp Marka Top yerleştirildi. Bu toplardan sağlam vaziyette sadece üç tane kalabildi günümüze. Bir tanesi Çanakkale Cumhuriyet Meydanında, ikincisi Harbiye Açık Hava Müzesinde, üçüncüsü ise burada yani Rumeli Mecidiye Tabyasında yer almaktadır. Topun hemen önüne o günü bizlere yaşatabilmek adına Meşhur Seyit Onbaşı fotoğrafında yer alan kareler heykel canlandırması ile sergilenir vaziyettedir.
Seyit Onbaşı Anıtı; Çanakkale savaşı esnasında 215 okkalık mermiyi kaldırarak tarih yazan kahramanımızın anısına yapılmış anıt heykel.
Seyit Onbaşı
1889 yılının Eylül ayında Balıkesir’in Havran İlçesi Çamlık (Manastır) köyünde dünyaya geldi. Babası Abdurrahman, annesi Emine idi.
1909 yılında Osmanlı Ordusu’na katıldı. Balkan Savaşı’nda çarpıştı. I. Dünya Savaşı’nın başlaması ile Çanakkale Cephesi’nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915‘te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı’nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı Rumeli Mecidiye Tabyası‘nda görevliydi. Türk topçusunun yoğun karşı ateşi ve daha önceden Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar, bu saldırıyı püskürttü. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 215 okka ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Seyit Ali, ilk iki atışta Ocean‘a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında Fransız zırhlısı Ocean’a ağır yara verdi. Atılan mermi geminin su kesiminin biraz altına isabet ederek geminin anında yan yatmasına neden oldu, daha sonra Nusret mayın gemisi’nin döktüğü mayınlardan birine çarptı. Ocean‘ da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık görevini verdi. Çanakkale savaşından bir gün sonra Seyit Ali Onbaşı‘dan top mermisi sırtında fotoğrafı çekilmesi istendi. Seyit Ali Onbaşı ne kadar zorlansa da top mermisini kaldıramadı. Sonra Seyit Ali Onbaşı “Yine savaş çıksın, yine kaldırırım” dedi. Bundan sonra ancak fotoğrafı tahta bir mermiyle çekilebildi.
Savaşın sona ermesi ile 1918’de köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etti. 1934 yılında çıkartılan Soyadı Kanunu ile Çabuk soyadını aldı. Seyit onbaşı 1939 yılında verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetti.
Çanakkale Havuzlar Şehitliği; Çanakkale Savaşı sırasında hastahaneve nekahethane olarak kullanılan, Halil Paşa Çeşmesi‘nin de bulunduğu Havuzlar Şehitliği
Havuzlar Şehitliği
Kilitbahir – Seddülbahir yolu üzerinde seyrederken, Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı sonrası karşımıza çıkan ziyaret noktasıdır. 1961 yılında Çanakkale Şehitlere Yardım Derneği tarafından inşa edilmiştir. 21 Haziran 1915’te Kerevizdere’de şehit düşen 2.Tümen’den Yüzbaşı Kemal Bey ve 126.ci Alay yaveri Selanikli Teğmen İsmail Efendi ve sekiz asker anısına yapılmıştır. Anıtın altındaki yazıda ise Yüzbaşı Kemal Bey’in tarihe geçen son sözü yazmaktadır. ” Hep birlikte şahadete koşalım ki, vatan kurtulsun”
Havuzlar
Bu bölgeye Havuzlar isminin verilme nedeni çok eskiye dayanır. Osmanlı Devleti‘nin 16.yüzyıl dilimindeki zamanıMuhteşem Yüzyıl olarak adlandırılmıştır. Bunun başlıca nedeni ekonomik , siyasi ve askeri anlamda Osmanlı Devleti‘nin o tarihlerde dünya üzerindeki gücüdür.
Osmanlı‘da muhteşem yüzyıl yaşanmasının en kuvvetli unsurlarından bir tanesi donanmasıdır. Barbaros Hayrettin Paşa , Piri Reis gibi komutan ve alimler Osmanlı’nın deniz gücüne önemli katkıda bulunmuş ve donanmayı güçlendirmişlerdir. Büyüyen , güçlenen ve Akdeniz de sürekli sefere çıkan donanmasının temiz su ihtiyacını karşılamak üzere, dönemin su kaynaklarıyla ünlü, günümüzün Havuzlar Bölgesi, Kilidül Bahir köyü yakınlarına büyük bir iskele ve su havuzları yapılmıştır. Donanma Çanakkale Boğazı‘ndan geçerken buraya uğramış ve suihtiyacını karşılamıştır. Bölgenin Havuzlar ismini almasının sebebi o dönem yaptırılan bu büyük su havuzlarıdır.
Havuzlar Çeşmesi
Kilidül Bahir’den yarımadanın en ucundaki Seddülbahir Köyü’ne tarihi yol’da Havuzlar önünden geçmektedir. Limana yanaşan gemi personelinin, bölgedeki görevlilerin ve gelip geçen yolcuların su ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 1627 yılında Halil Paşa tarafından büyük bir çeşme yaptırılmıştır. Çeşme günümüzde restore edilmiştir. Ancak faal durumda değildir.
Çanakkale Savaşı Havuzlar
Havuzlar bölgesinden savaş alanına doğru ilerlediğinizde öncelikle Soğanlı Dere Hastanesi sonrasında ise Şahindere Sargı Yeri bulunmaktadır. Bu noktalar, savaş esnasında yaralılarımızın tedavisi için oluşturulmuş sağlık merkezleridir. Havuzlarda ise Çanakkale Cephesinin Nekahethane si bulunmaktadır. Nekahethane; kelime anlamıyla dinlenme yurdu, şifa yurdu, şifa evi demektir.
Savaş döneminde kurulan Nekahethane birimlerini günümüzün ruh ve sinir sağlığı merkezleri olarak düşünebilirsiniz. Nekahethane de tiyatro gösterileri, ilahi dinletileri, bahçe ekim dikim işleri ve benzeri uygulamalar ile, askerin savaş psikolojisinden bir nebze olsun uzaklaştırılması sağlanmıştır.
Çanakkale Savaşı esnasında günümüzde pek anlatılmasa da psikolojik savaşın etkileri oldukça yüksektir. Hem Vatan Savunması‘nın askerimiz üzerinde yarattığı psikolojik etki, hemde düşmanın psikolojik yıpratma stratejileri,Çanakkale cephesinde mücadele eden askerlerimiz için ruhsal açıdan baskılı bir dönem geçmesine neden olmuştur. Düşman askeri ön siperde 1 hafta nöbet tutarken, Türk askeri ön siperde 3 hafta görev almış, cephenin en zor şartlarıyla yaşamıştır. Ölümün bir adım ötede olması, yeme – içme şartlarının zorluğu, uykusuzluk ve bunun gibi cephe şartları da eklendiğinde savaş psikolojik boyutta da askerimizi epey yıpratmıştır.
O günün ulaşım ve iletişim koşulları da günümüz gibi gelişmiş olmadığından, askerimizi rahatlatmak, bir nebze olsun cephe psikolojisinden uzaklaştırmak adına, memleket izni yada istirahat gibi uygulamalar mümkün olmadığından, askerlerimiz Nekahethane‘ye getirilerek, psikolojik ve ruhsal tedavi ve destek uygulanmıştır.
Çevre ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarfından tespit edilen 18 gerçek şehitlik alanından biri olan Soğanlıdere’de Zeytinburnu Belediyesince yaptırılan bir anıt bulunuyor.
Soğanlıdere Şehitliği
Çevre ve Orman bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında , 600 şehidin yattığı Soğanlıdere’de inşa edilen anıt Çanakkale Savaşlarının 90. yıldönümü olan 18.03.2005 tarihinde T.C. Başbakanı Tayyip ERDOĞAN ‘nın da katıldığı bir törenle açıldı. Şehitlikte adı belirlenmiş 600 şehidimizin ismi yazmaktadır. Gerçek Şehit Mezarları şehitliğin alt ve yan taraflarındaki vadi yamacında irili ufaklı taşlarla belirlenmiştir.
Şahindere Şehitliği; gerçek bir şehitlik olan Şahindere Şuheda Kabristanlığı, içerisinde bulunan Teğmen Mustafa Efendi Kabri ile hafızalarda yer almaktadır.
Şahindere Şehitliği
Şehit Sayısı
Şahindere Sargı Yeri şehitliğinin girişinde yer alan tabelada 1,2,5,6,7,10 ve 11. Tümenlere ait 1969 Şehidimizin burada yattığı belirtilmektedir. Ancak resmi kaynak olarak kabul edeceğimiz Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Müdürlüğükayırlarına göre burada yatan şehit sayımız 2177 olarak belirtilmektedir.
Şahindere Şehit Sayısı
Şehitlik Tarihi
Çanakkale Savaşı esnasında korunaklı ve suyun yakın olduğu, aynı zamanda cephe ve cephe gerisi arasında ulaşımın kolay sağlandığı noktalara büyük sağlık tesisleri kurulmuştur. Savaş esnasında Sargı Yeri olarak adlandırılan bu merkezler, günümüzün cephe hastanelerinin yerini tutmaktadırlar. Gerisinde bulunan Soğanlı dere hastanesine göre daha küçük olan Şahindere sargı yeri, güney cephesi gerisinde önemli bir sağlık merkezi olmuştur. Şehitlik 2004 yılında yapımı başlatılarak 18 Mart 2005 yılında 90. yıl törenlerinde açılışı gerçekleştirilmiştir.
Şahindere Şehitliği Tarihi
Sembolik Şehitlik
Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan şehitliklerimiz genel bir düzenleme ile tek bir mimari örneğe göre restore edilmişlerdir. Yapımlar esnasında Şehitkabirlerine zarar vermemek adına kabirlerin bulunduğu alanların yakınına yapılmışlardır. Şahindere sargı yeri şehitliği de aynı mimari özelliğe sahiptir. Burada bulunan şehitlerimizin memleketleri enveriye adı verilen asker başlıklarının alın kısımlarına yazılarak hilal ay biçiminde dizilmiştir. Uç kısmında da şehitlerimizin anısına küçük bir anıt göğe yükselir. Dikili bir taş gibi yükselen bu anıtın alt kısmı ise yıldız biçimindedir. Böylece gökyüzünden bakıldığında Ay – Yıldız yani Türk Bayrağı görüntüsü vermektedir. Hilal ayolarak çevrilmiş kısmın iç tarafında alfabetik sıraya göre, şehitlerimizin memleketleri, baba adları, adları, rütbeleri ve doğum – ölüm tarihleri yazmaktadır.
Sembolik Şehitlik
Gerçek Şehitlik Kabirleri
Şahindere Şehitliği ziyaretine geldiğinizde park yerinden yukarı uzun bir merdiven ile çıkarsınız. Merdiveni çıktıktan sonra karışınızda iki yol ayrımı vardır. Sola doğru uzanan yol sembolik şehitliğe gider. Sağa doğru baktığınızda ise etrafı zincirler ile korumaya alınmış, meşe ve çam ağaçlarının altında kalan bölgeyi görürsünüz. Taş döşeli yoldan ilerlediğinizde etrafınızda bulunan eski mezarlar ve mezar taşları dikkatinizi çekecektir. Bu bölüm gerçek kabirlerinolduğu alandır. Ancak burada göreceğiniz etrafı çevrili olan ve aşağıda bahsettiğim tek bir mezar haricinde kalanlar, içerisinde gerçekten bir şehidimizin yattığı kabirler değildir. Cumhuriyet dönemi ve sonrasında bölgede görev alan askerlerimiz ve bölgeye gelen ziyaretçiler, burada şehidiyatan ailelerin anılarına yaptığı mezarlardır bunlar. Savaş zamanında şehitsayımız nedeniyle maalesef tek tek defin etme şansımız olmadığından, şehitlerimiz toplu olarak defnedilmiştir.
Gerçek Kabirlerin Olduğu ALan
Teğmen Mustafa Efendi Kabri
Şahindere şehitliğinin gerçek şehitlik olarak diğer şehitliklerimize göre daha fazla hafıza kalmasının nedeni Mustafa Efendi kabridir. Mustafa Efendi’nin kabrinden çok, uzun yıllardır rütbesi tartışıla gelmekteydi. Bunun nedeni Osmanlızamanındaki rütbe ayrımlardır. Mülazım-ı Sani ve Mülazım-ı Evvel tartışmaları süre gelir iken, tabelalara Asteğmenolarak yazılmış, sonrasında ise Teğmen olarak değiştirilmiştir. Yukarıda bahsettiğim çevrili alan içerisinde ilerlerken karşınıza Mustafa Efendi kabri çıkar. 10. Tümenin 30. Piyade Alayında görev yapan Mustafa Efendiyaralanarak sargı yerine getirilir. Kurtarılamaz ve 18 Eylül 1915 günü Şehit olur. Kuzey bölgesinde görevli bir subay olan babası Ali Şadi Efendi‘ye haber verilir. Savaşın daha hafif dönemine denk geldiği için Ali Şadi Efendi gelerek oğluna son görevini yerine getirebilmiş ve en azından ona bir kabir yapmayı başarabilmiştir. Kabir savaş sonrasında yenilenmiştir ancak hangi tarihte ve kimin tarafından yenilendiği tamam olarak belirli değildir.
Mustafa Efendi Kabri
Mola Noktası
Şahindere Sargı Yeri Şehitliğiaynı zamanda bölgedeki mola noktalarından bir tanesidir. Bölgede yiyecek-içecek, alışveriş ve lavabo ihtiyaçlarını giderebileceğiniz tesislerbulunmaktadır.