Çanakkale Şehitler Abidesi

canakkale-sehitler-abidesi

Çanakkale Şehitler Abidesi,Çanakkale Şehitleri Anıtı olarak bilinen bu eser, il sınırları içindeki Gelibolu Yarımadası’nda, Çanakkale Boğazı’nın ucunda Morto Koyu önündeki Hisarlık Tepe üzerinde göğe yükselmektedir.

Çanakkale Şehitler Abidesi

Çanakkale Şehitler Abidesi; 1915 yılındaI. Dünya Savaşı esnasında bu coğrafyada yaşananların hatırlanması, bu destanın kahramanlarının ebediyen unutulmaması için yapılmıştır.

Çanakkale Şehitler Anıtı Tarihçesi

Çanakkale Şehitler Abidesi yapımına nasıl karar verildiğinin üzerine çok fazla söylemin olmasıyla birlikte en yaygın olanı; Mustafa Kemal Atatürk’ün mübadele yıllarında bölgeyi ziyareti esnasında, yöre halkının tamamlanmış olan Fransız ve İngiliz anıtlarını göstererek Şehitlerimiz için böyle bir talepte bulunması ve Atatürk’ün de Şehitlerimiz için en az 40 metrelik bir anıtyapılacağına söz vermesidir.  Ancak kısa bir süre içerisinde sağlığının bozulması üzerine anıt yapımı ertelenmiş ve ölümünden hemen sonra İsmet İnönü tarafından Çanakkale Şehitler Anıtı yapım çalışmaları başlatılmıştır.

Çanakkale Şehitler Abidesi‘nin yapılması için resmi karar 1942 yılında açıklandı. Savunma Bakanlığı tarafından 1944 yılında açılan proje yarışmasını Feridun Kip, Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve mühendis Ertuğrul Barla‘nın projelendirdiği eser kazandı. Proje kabulünün hemen ardından temel atma törenleri düzenlendi. Ancak 2. Dünya Savaşı dönemindeki ekonomik krizden Çanakkale Şehitler Anıtı yapım çalışmaları da etkilendi ve ara verilmek zorunda kalındı. Sonraki süreçte ise dönem dönem yapımına devam edildi. Tarihler 1958 yılını gösterdiğinde iseÇanakkale Şehitler Anıtı‘nın henüz gövdesi bile tam anlamıyla bitirilememişti. Çanakkale Şehitler Anıtı maddi sıkıntılar nedeniyle yapımı bir kez daha duraklatıldı. Çanakkale Şehitler Abidesi yapımına ara verilmesi Milliyet Gazetesiniharekete geçirdi. Milliyet gazetesi ulusal çapta başlattığı bağış kampanyası tüm halkımızdan destek gördü. Toplanan bağışlarla Çanakkale Şehitler Anıtı yapımı tamamlandı ve resmi açılışı 21 Ağustos 1960 tarihinde Ağustos Muharebeleri yıldönümünde yapıldı. Çanakkale Şehitler Abidesi projesinde anıtın alt kesiminde Savaş Eserleri Müzesi, yanında Mehmetçik Anıtı ve Türk Şehitliği bulunmaktadır. Morto Limanı ile Çanakkale Boğazının girişi arasındadır. Bu yapıtın fikir babası, Atatürk’ün silah arkadaşı ve ilk askeri pilotu Emin Nihat Sözeri’dir. Sözeri, yapılması için gerekli olan paranın bulunabilmesi için onlarca yıl mücadele vermiş sonunda bu abideyi 60 bin şehidin anısına, milletimize armağan etmiştir.

Çanakkale Şehitler Anıtı

Çanakkale Şehitler Abidesi

Çanakkale Şehitler Anıtı üzerindeki kaidenin boyutu 25×25 m olarak yapılmış ve 4 ayak üzerine oturtulmuştur.  Çanakkale Şehitler Abidesi yüksekliği 41,7 metredir. Ayakların genişliği 7,5 metredir. Çanakkale Şehitler Anıtı tümüyle 62,5 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

Anıtın kapladığı alan: 62,5 metre kare

Ayak sayısı (sutun sayısı): 4 adet

Ayaklar arasındaki mesafe: 10 metre

Bir ayağın ebadı: 7.5×7.5 metre

Anıtın kaidesinden itibaren yüksekliği: 41.70 metre

Çanakkale Şehitler Abidesi Bölümleri

Çanakkale Şehitler Abidesi’nin alt katında müze, bahçesinde, 2007 yılında açılan sembolik şehitlik, Türk Bahçesi, heykeltıraş Tankut Öktem’in yaptığı Yaralı Asker Anıtı, Metin Yurdanur’un yaptığı Mustafa Kemal Çanakkale’deAnıtı ve 45 m uzunluğunda bir rölyef bulunmaktadır.

Meçhul Asker

10 Mart 2003 tarihinde Türkiye’nin Avusturalya Büyükelçiliğine teslim edilen meçhul bir şehit Türk askerinin başını elçilik yetkilileri Türkiye’ye gönderdiler. Bedeni Anafartalar Arıburnu bölgesinde yatan askerin başı 18 Mart 2003 tarihinde dini ve resmi törenle bugünkü Çanakkale Şehitleri Anıtı kabirler bölümünde yer alan şehit kabrine defnedilmiştir.

Gelibolu’da telef olan katırların ad ve numaralarını dahi kayıt altına alan Avusturalya kesik başı Avusturalya’ya götüren kişiyi açıklamamıştır. Adli tıbbın “caucasian” yani beyaz ırktan olarak nitelendirdiği bu başı Türk yetkililerKafkasyalı olarak kabul ettiler ve Devlet töreniyle Türkiye’ye geri getirilmesine izin vermişlerdir. Halen Çanakkale Şehitleri Abidesi bölümünde yer almaktadır.

Meçhul Asker Kabri

Sembolik Şehit Kabirleri

Çanakkale Şehitler Abidesi‘nde her bir Kabir’in cam birer yazıtı mevcuttur. Cam yazıtın bir yüzünde 18, diğer yüzünde 18 olmak üzere her kabirde 36 Şehidimizin ismi yazmaktadır. Genel yazan sayı ise 59.408 dir. Çanakkale Şehitler Abidesi‘ndeki kabirler sembolik olup, Şehitlerimizin adı, baba adı, rütbesi, memleketi, doğum ve ölüm tarihleri yazmaktadır. Kabirler adacıklara yani bölümlere ayrılmış ve her il ayrı bir bölgeye yapılmıştır. Hangi ilin hangi bölgede olduğunu Mustafa Kemal Çanakkale’de heykelinin yanındaki haritadan bulabilirsiniz.

Sembolik Şehit Kabirleri

Mustafa Kemal Çanakkale’de Heykeli

Çanakkale Şehitler Abidesi‘nde Metin Yurdanur tarafından yapılan anıt heykel, Mustafa Kemal‘in Çanakkale savaşı esnasında yükseliş öyküsünü sembolize etmektedir. Heykel 3 lü bir kompozisyon şeklinde yapılmıştır.

Mustafa Kemal Çanakkale'de

Yaralı Asker Anıtı

Çanakkale Şehitler Abidesi bahçesinde bulunan Tankut Öktem’in yaptığı Yaralı Asker Anıt Heykeli; biri yaralı diğeri onu taşıyan iki askerimizi sembolize etmektedir.

Yaralı Asker Heykeli

Türk Bahçesi

Çanakkale Şehitler Abidesi Türk Bahçesi; Çanakkale Şehitler Abidesi çevresinde bulunan kabirler arasına yapılmış kubbesiyle dikkat çeken yapı Türk Bahçesidir. Bahçenin etrafı çitlerle çevrilidir. Çitlerin iç çevresinde yeşillendirilmiş ve çiçeklendirilmiş bir alan var. Çanakkale Şehitler Abidesi Türk Bahçesi dört yöne açılan dört ayrı girişi mevcut. Tam ortada ise ilginç bir figür mevcut. Doğu kapısından giriş yaptığınızda iki yanınızda iki ayrı cam pano göreceksiniz. Solunuzda kalan cam panoda Mehmet Akif ERSOY’un Çanakkale Şehitlerine isimli şiiri yazılmıştır. Sağ tarafınızda kalan panoda ise Osmanlı zamanında hangi vilayetten kaç şehidimizin olduğu yazmaktadır. En altında ise 59.408 olan toplam şehit sayımız yazmaktadır.

Ortadaki kısımda aşağıdaki resimde gördüğünüz ilgi çekici ve gösterişli bir figür mevcut. İki elin parmaklarının birleşmesi gibi ahşap sütunlar içindeki çekirdeğini adeta sarmalamaktadır. Sütunların iç çevresinde 8 adet siyah ve ters ay yıldız ile motif edilmiş Türk Bayrağı bulunmaktadır. En iç kısımda ise yuvarlak burgulu ışıklandırmalar mevcuttur.

Çanakkale Şehitler Abidesi Türk Bahçesi birçok kişi tarafından farklı anlamlarla ifade edilse de yapılış anlamı bilinenin aksine farklıdır. O yapı Orta Asya bozkırlarından beraberimize alıp getirdiğimiz ve Türk ile özdeşleşmiş Lale çiçeğini temsil eder. Çanakkale Şehitler Abidesi Türk Bahçesi merkezindeki ışıklandırmayı dikkatlice incelerseniz onun lale çekirdeğine ne kadar benzediğini göreceksiniz. Birazcık daha geriden baktığınızda komple o yapının açmamış gonca bir lale olduğunu rahatlıkla fark edebileceksiniz. İçerisindeki 8 siyah Türk Bayrağı ise Osmanlı’nın Çanakkale Cephesiharicinde kalan ve katılıp kaybettiği 8 ayrı cepheyi temsil eder. Ve bahçe merkezindeki Lale ile birlikte Türk Bahçesiismini alır.

Türk Bahçesi

Ölüm Koyu ve Kanlı Dere

olum-koyu-kanli-dere

Ölüm Koyu ve Kanlı Dere; Fransızca ölüm anlamına gelen Morto kelimesinden adını alan koy ve bu ismi veren Kanlı Dere.

Ölüm Koyu ve Kanlı Dere

Kanlı Dere bir azmak deresidir. Yani yağışlı mevsimlerde akıp, yaz aylarında kuruyan derelerden bir tanesidir. Alçıtepe altlarından Morto koyuna uzanır. Suları Morto koyunda denize karışır.

Kanlı Dere ve Çanakkale Savaşı

Kanlı Dere, 25 Nisan çıkarması sonrası başlayan ve 9 Ocak 1916 tarihine dek devam eden kara savaşlarının neredeyse tam merkezinde yer almaktadır. Zığındere ve Morto koyu arasında kalan bu bölge, çıkarmalar sonrasındaki muharebelerde, bir yanında İngilizler, diğer yanında Fransızlar ve karşılarında ise savunan Türk Askerlerimizin göğüs göğüse muharebelerine şahitlik etmiştir. Bilindiği üzere Çanakkale Nisan ve Mayıs aylarında yoğun yağış alan bir bölgedir. Azmak dereler ise bu aylarda neredeyse en coşkun haliyle akarlar. 25 Nisanda çıkarmaların ardından, özellikle I. ve II. Kirte Muharebeleri esnasında verilen ağır zayiatlar nedeniyle, bu dereden akan suyun,  binlerce insanın kanının karışmasıyla kırmızıya döndüğü ve Morto koyunu da kızıla boyadığı sıkça hatıralarda ve kayıtlarda yer almıştır. Yaşanan olaylar nedeniyle dereye Kanlı Dere ismi verilmiştir.

olum-koyu-kanli-dere
Ölüm Koyu ve Kanlı Dere

Seddülbahir Köyü

seddulbahir-koyu

Seddülbahir Köyü; Gelibolu Yarımadası en uç noktasında yer alan yerleşim birimi 3 Kasım 1914‘te ilk şehitlerimizi verdiğimiz yerdir.

Seddülbahir Köyü Tarihçesi

Kilid-ül Bahir ve Kale-i Sultaniye tahkimatlarının yetersiz kalmaları sebebiyle 4. Mehmet zamanının Sadrazamı Köprülü Mehmet Paşa Seddülbahir Kalelerini yaptırmaya karar vermiştir. 1656 –1657’de inşasına başlanır ve 1659’da tamamlanır. Tam karşıdaki Kumkale ile birlikte inşa edilir. Kale ustaları ve kale dizdarları eş ve çocuklarını da getirmek suretiyle ilk köyü kurmuş olurlar. 1914’de 200 hane olan Seddülbahir 3 Kasım 1914 bombardımanından sonra boşaltılır. Buradaki kale tamamen yerle bir olur. Günümüzde sadece yıkıntıları görülebilmektedir. Kale girişinde ilk şehitlerimize ait kabirler. Üst kısmında ise İlk Şehitler Anıtı bulunmaktadır.

seddulbahir-koyu
Seddülbahir Köyü

15 Haziran 2015 Gelibolu Şehitlik Turu

Gelibolu Şehitlik Turu

TUR ADI: Gelibolu Şehitlik Turu

TUR TARİHİ: 15 Haziran 2015 Pazartesi

TUR SÜRESİ: Günübirlik

DURUM: Kesin Hareketli

KONTENJAN: Müsait

BAŞLANGIÇ SAATİ: 15 Haziran 2015 Pazartesi  – 09.00
HAREKET NOKTASI: Çanakkale Feribot İskelesi
BAŞLANGIÇ TARİHİ: 15 Haziran 2015 Pazartesi – 18.00

TUR PROGRAMI

* 15 Haziran 2015 Pazartesi Vitalis Kültür Kafe’de (Çanakkale Feribot İskelesi Eski Rektörlük Binası ) Buluşma ve Hareket ( Şehir içinde konaklayan misafirlerimiz ücretsiz otel veya pansiyonlarından alınıp yine bırakılırlar)

* Muhteşem boğaz manzarası eşliğinde Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’na kıtalararası bir yolculuk

Çanakkale Deniz Muharebeleri:

Kilitbahir Kalesi – Namazgah Tabyası ve Müzesi – Rumeli Mecidiye Tabyası ve Seyit Onbaşı Anıtı

Çanakkale Kara Muharebeleri

I. Kuzey Cephesi

Bigalı Köyü Atatürk Evi – Anzac Koyu ve Tören Alanı – Mehmetçiğe Saygı Anıtı

Kanlı Sırt – Kırmızı Sırt istikametinde tüneller ve siperler arasından orijinal savaş yolu yürüyüşü -57. Alay Şehitliği – Mehmet Çavuş Anıtı –Cesarettepe-Arıburun Yarları – Kılıçbayırı

Talat Göktepe Anıtı –Mehmetçik Parkı 261. Rakımlı Tepe – Conkbayırı Conkbayırı Atatürk ve Yeni Zelanda Anıtları – Atatürk’ün Saatinden Vurulduğu Yer – Gözetleme Yeri

II. Güney Cephesi

Şahindere Sargı Yeri Şehitliği – Soğanlı Dere Sargı Yeri Şehitliği – Havuzlar Şehitliği

Çanakkale Şehitleri Abidesi – Morto Koyu’nda  Boğaz Manzarası Eşliğinde Çay Keyfi

Ertuğrul Koyu Tabyası – Yahya Çavuş Anıtı ve Şehitliği – Seddülbahir Köyü – Kanlı Dere

Alçıtepe (Kirte) Köyü Salim Mutlu Müzesi – Zığındere Hastane Şehitliği – Nuri Yamut Anıtı

* 17.30 – 18.30 Arası Çanakkale’ye Dönüş

Kişi Başı Ücret: Herşey Dahil 60.- TL ( 0-6 Yaş Çocuklar 35.- TL )

Ücrete Dahil Hizmetleri

  • Rehberlik Hizmeti
  • Öğle Yemekleri  ( yemek esnasında içecekler ekstradır )
  • Müze Girişleri
  • Feribot Geçişleri
  • Turistik Araçlarla Ulaşım
Gelibolu Şehitlik Turu
Gelibolu Şehitlik Turu

Ertuğrul Koyu ve Yahya Çavuş

yahya-cavus-sehitligi

Ezineli Yahya Çavuş Çanakkale Savaşı esnasında 25 Nisan 1915 Ertuğrul Koyu çıkarmasında gösterdiği kahramanlık ile savaşa damgasını vurmuş savaş kahramanımızdır.

Yahya Çavuş Kimdir?

Yahya Çavus’un babası Mustafa Bey, annesi ise Hanife Dudu Hanım’dır. Çanakkale ilinin Ezine ilçesine bağlı Koçali köyünde 1887 yılında doğmuştur. Seferberlik dâhilinde orduya katıldığında Yahya Çavuş’un eşi hamileydi ve bebek bekliyordu. Yahya Çavuş’un Muharrem isimli oğlu 05.01.1914 dünyaya gelmiştir. Ancak Yahya Çavuş savaş esnasında Şehit olduğundan oğlunu görmesi naip olamamıştır. Resmi kayıtlara göre ölüm tarihi 23 Mayıs 1331 (5 Haziran 1915) Maydos (Eceabat) olarak belirtilmiştir.

Askeri Hayatı

Ezineli Yahya Çavuş, Balkan Harbi esnasında Osmanlı Ordusunda görev almış, iki balkan harbinde cephede yer alarak savaşmıştır. Balkan Harbi’nde Osmanlı’nın yaşadığı yenilgi ve hüsrana bizzat şahitlik etmiştir. Ve I. Dünya Savaşı kapıya dayanıp, seferberlik ilan edildiğinde, her Türk Eri gibi oda gönüllü olarak savaşa koşmuştur. O yıllarda seferberlikle memleketine en yakın birliklere alınanlar, en yakın cephelere sevk edildiğinden Çanakkale Cephesine sevk edilmiştir. Çanakkale Cephesinde 9. Tümen’e bağlı, 26. Alay, 3. Tabur, 10. Bölük, 1. Takım Komutanı olarak görev yapmıştır.

Harekât Öncesi

Cephe komutanı Liman von Sanders’in ani bir kararı ile Seddülbahir Bölgesinde bulunan 9. Tümen’in 25. Alay’ı yerine 26. Alay’ın görevlendirilmesi, çıkarma ihtimaline karşı 26. Alay’ın 3. Taburunun bölgeyi savunmakla görevlendirilmesi, görev dağılımı ve konuşlandırma planı sonrası 10. Bölüğün Ertuğrul Koyu’na sevk edilmesiyle Yahya Çavuş buradaki görevine başlamıştır.

Harekât ve Çıkarma

25 Nisan 1915 sabahı 06.30’da çıkarma gerçekleşir. Çıkarma öncesinde bölge gemilerden yapılan top atışlarıyla güvenli hale getirmeye çalışılır. 3.Tabur ise siperlerinde sabırla beklemektedir. Top atışı sonrası çıkarma harekâtı başlar. Çıkarma planını size Ertuğrul Koyu Harekâtı yazımda detaylıca anlatacağım. Filikalarla 900, River Clyde isimli kömür gemisi ile 2200 itilaf askeri karaya çıkarma başlatır. Top atışlarının susması ile birlikte kuvvetlerimiz menzile girer girmez karşılık verir. Böylece Ertuğrul Koyu’nda çatışma başlamış olur.

Yahya Çavuş’un Komutayı Alması

Çatışma esnasında 10. Bölük Komutanı Yüzbaşı Hüseyin Bey’in ağır bir yara alması ve savaş dışı kalması ile bölüğün en kıdemli erbaşı olan Yahya Çavuş komutayı eline almak zorunda kalır. Yahya Çavuş’un komutayı eline alması ile birlikte adeta o günün seyri de değişmiştir.

Yahya Çavuş’un Savaşa Etkisi

Komutayı eline almasıyla birlikte Yahya Çavuş tecrübesini ortaya koymuştur. Cephanenin durumunu da düşünen Yahya Çavuş bölüğüne emir verir ve kendisinin gösterdiği hedefin ateş altına alınmasını emreder. Harekât yazımda detaylıca belirteceğim gibi, örneğin sağdan 2. Filika diye hedef gösterir. Komuta kademesindeki başarısı nedeniyle düşmana ağır kayıplar verdirir ve çıkarmanın başarısız olmasına neden olur.

Ertuğrul Koyu’ndan Geri Çekilme

25 Nisan 1915’te sanılanın aksine Ertuğrul Koyu Çıkarması yaklaşık 2 saat sürmüştür. Yapılan bu ilk harekâtta ağır kayıplar verilmiş ve itilaf birliklerinin sadece 1000 civarı askeri karaya çıkmayı başarmıştır. Ancak birlikler kötü bir durumdadır. Ufak bir kum tümseğinin arkasına saklanarak beklemektedirler.  Uçakların yaptığı keşif bilgileri İngiliz komuta merkezine ulaştığında tekrardan bombardıman için plan yapılır. Fakat gecenin çökmesiyle birlikte karaya çıkmayı başararak birliklerin ilerleyip tutunabileceği düşünülerek sonraki güne ertelenir.

Tarihler 26 Nisan 1915’i gösterdiğinde gece yapılan girişimlerin başarısız olması beraberinde düşman gemilerinin bölgeyi bombardımana almasına neden olur. Osmanlı birlikleri ağır kayıplar vererek geri çekilmek zorunda kalır. Aslında birçok kaynakta belirtilmeyen bir diğer husus ise Tekke Koyu’na yapılan İngiliz çıkarmasının arkadan ilerleyerek Ertuğrul Koyu’nda bulunan birliklerimizi çapraz saldırı altına alıp baskı kurmalarıdır. Çıkarmalara gece yapılan takviyeler, yoğun topçu atışları ve Tekke Koyu istikametinden gelen düşman baskısı 26 Nisan 1915 saat 12.00 sularında çekilme emrinin verilmesine neden olur.

Yahya Çavuş’un Sonraki Görevi ve Şehit Oluşu

Ertuğrul Koyu Harekâtının 2. Günü Yahya Çavuş bacağından yara alır. Ancak hayatta kalarak geri çekilmeyi başarır. Geri çekilerek Kirte Köyü yakınlarında bulunan 26. Alay karargâhına ulaşır. Karargâha ulaştığında yapılan sayımda bölükten geriye sadece 67 askerimizin sağ kalarak ulaşmayı başardığı tespit edilir ve kayıtlara geçirilir.

Ezineli Yahya Çavuş tedavisi sonrası savaşa geri döner. 4 Haziran 1915’te yapılan 3. Kirte muharebelerinde bir süngü taarruzu esnasında ağır bir yara alır ve hastaneye kaldırılır. Ancak 5 Haziran 1915’te Eceabat’ta hastanede hayata gözlerini yumarak Şehit olur.

Yahya Çavuş Şehitliği

Ertuğrul Koyu Harekâtında maalesef geri çekilir iken yaralıları götürmek mümkün olmamıştır. Bunu Alay Komutanı Mahmut Sabri Bey’in hatıralarında da görebiliyoruz. Yaralı Askerlerimiz bölgeyi ele geçiren İngilizler tarafından Şehit edilmişlerdir. Burada hayatta kalmayı başarıp geri çekilen Yahya Çavuş ve arkadaşları diğer cephelerde savaşarak Şehit olmuşlardır. Tüm Ertuğrul Koyu kahramanlarımız için Kültür Bakanlığı tarafından 1992 yılında Ertuğrul Koyu’na, o günkü siperlerinin bulunduğu noktaya sembolik bir Şehitlik yaptırılmıştır. Aslında 1962 yılında yapılıp 1992 yılında restore edilerek ziyarete açıldığı birçok kaynakta yer almaktadır.

 Yahya Çavuş Anıtı

Ezineli Yahya Çavuş ve Kahraman askerlerimizin anısına Şehitliğin hemen ön tarafına bir anıt yaptırılmıştır. Şehitlik ile birlikte yapılmış anıt 3lü bir asker kompozisyonudur. 4 tarafında da farklı farklı yazıtlar bulunmaktadır.  Ön yüzünde;  Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine isimli şiirinin dizeleri yer almaktadır. Arka yüzünde; Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Şehitlerine hitaben 1928’de söylediği söz yer almaktadır. Sol yüzünde; Çanakkale Valisi Nail Memik’in Yahya Çavuş şiiri yer almaktadır. Sağ yüzünde; yine Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirinin dizeleri yer almaktadır.

Sonuç: Sizlere Ezineli Yahya Çavuş, Şehitliği ve Anıtı hakkında yaptığımız araştırmanın sonuçlarını paylaştık. Umarım yazımızı beğenirsiniz. Yazı hakkında yanlış gördüğünüz bilgiler olduğu takdirde yorum yazabilirsiniz. Değerlendirme sonrası ekleneceğinden şüpheniz olmasın. Ayrıca unutmamak gerekir ki; bilgi paylaştıkça değerlidir.

KAYNAK: Yahya Çavuş

yahya-cavus-sehitligi
Yahya Çavuş Şehitliği

Salim Mutlu Müzesi

salim-mutlu-muzesi

Salim Mutlu Harp Eserleri Müzesi; Alçıtepe Köyü’nün girişinde yer alan müze, yarımada üzerinde kurulan ilk özel müzedir.

Salim Mutlu Harp Eserleri Müzesi

Bölgede yaşayan köylüler genellikle 1934 yılı ve sonrasında mübadele gelenlerdir. Savaş sonrası arazide bulunan metal eşyalar köylülerce toplanarak hurda olarak satılmıştır.

Köyde Bakkal işleten Salim Mutlu bu objelerden seçtiklerini muhafaza etmiştir. İşlettiği bakkal ve evini daha sonra müzeye dönüştürmüştür.

Salim Mutlu 2004 yılında vefat etmiştir. Şu an müzenin idaresini kızı ve damadı üstlenmiştir.

salim-mutlu-muzesi
Salim Mutlu Müzesi

Alçıtepe Köyü

alcitepe-koyu

Alçıtepe Köyü; Gelibolu Yarımadası Çanakkale ili Eceabat ilçesi sınırlarında kalan Alçıtepe Köyü aynı zamanda büyük bir mola merkezidir.

Alçıtepe Köyü

Kilitbahir ve seddülbahir’in aksine, tarımsal karakterini koruyan Alçıtepe köyünün bugün 1,640 hektarlık tarımsal arazisi vardır. Buğday, arpa, ayçiçeği, susam, pamuk en önemli ürünlerdir. Zeytinliklerin yanısıra hepsi 1,200 baş kadar olan keçi, koyun ve inek de yetiştirilmektedir. Köy, iki adet zeytinyağı presi ile bir zeytin işleme merkezine sahiptir. Bunlardan biri, 182 üyeli bir kooperatif, diğeri ise bir baba-oğul tarafından işletilmektedir. Köylüler turizmin yerel ekonomiye olası katkılarının bilincindedirler ve Park İdaresi’ni ve hedeflerini destekler görünmektedirler. Alçıtepeli bakkal Salim’in kendi özel girişim ve çabaları ile oluşturulmuş olan bir müzede Yarımada’dan toplanmış ya da özel olarak bağışlanmış 1915 muharebelerine ait buluntular, belgeler vb sergilenmektedir.

Seddülbahir’in kuzeydoğusunda 1915 muharebelerinde Türk topçu mevzileri ile Seddülbahir –Alçıtepe cephesi karargahının bulunduğu Alçıtepe tepesinin eteklerinde kurulu olan Alçıtepe köyü, bombardımanlar sonucu tamamen tahrip olmuştur. Köy, İngiliz ve Fransız kuvvetlerinin çıkarma yaptıkları ve muharebeler sonuna kadar da konumlarını korudukları cepheye oldukça yakındır. Bu nedenle, muharebelerin başında Türk kuvvetleri tarafından hiç kullanılmazken, sonraları yavaş yavaş kullanılmaya başlanmıştır. TMP UDGP, Alçıtepe’de bir “bakı noktası” ile Alçıtepe köyünün kuzeydindeki tasnif dışı bıraklmış askeri alanda, “1915 Kara Muharebeleri Güney Cephesi (Seddülbahir-Alçıtepe)”ni ziyaretçilere sunabilmek amacıyla bir ikinci “TMP Tanıtım Merkezi” kurulmasını öngörmektedir. Bunlar gerçekleştiğinde, köyün turizm ve pansiyonculuk gelirleri önemli oranda artabilecektir.

1915’te tümüyle yıkılan Kirte köyü, geri dönen köylüler ve 1934’te Romanya ve Bulgaristan’dan gelen Türk kökenli göçmelerce yeniden inşa edilmiştir. Evler, basit yapılı, çoğunlukla tek katlı, moloz taş malzemeli ve yüksek kiremit çatılıdır. Köy, TMP içinde ızgara planı sergileyen tek yerleşmedir. Diğerlerinden daha geniş iki ana sokak birbirini keser ve köy merkezini tanımlar. Köyün birkaç dükkan ve kahvehanesi ana sokaklarla irtibatlıdır. Ana sokakların kesiştiği yerden bir blok ötede yeralan, kiremit çatılı cami önünde geniş bir açık alana vardır. Tamamen yeniden inşa edilmesine rağmen, Alçıtepe, ızgara planı ve basit, iyi oranlanmış evleri; geniş, iyi tanımlı arka bahçeleriyle etkileyicidir.

alcitepe-koyu
Alçıtepe Köyü

Anzak Koyu ve Tören Alanı

anzak-koyu

Anzac Koyu ve Tören Alanı; Anzak birliklerinin çıkarma yapıp savaş boyu kaldıkları ve her yıl Anzak Günü‘nü kutladıkları koydur.

Anzak Koyu

Anzak Koyu, Türkiye’de, Gelibolu Yarımadası’nda küçük bir koy. Anzakların Çanakkale Savaşı sırasında bu koya çıkarma yapmalarıyla ünlenmiştir. 600 metre uzunluğudaki koy, kuzeyden Arıburnu tepeleriyle çevrilidir. Yapılan çıkarmadan sonra, plaj Anzaklar için ana üs konumuna gelmiştir. 25 Nisan 1985’teki Anzak Günü’nde, Türkiye hükümeti Anzak Koyu ismini resmen kabul etti.

anzak-koyu
Anzac Koyu

 

Mehmetçiğe Saygı Anıtı

mehmetcige-saygi-aniti

Mehmetçiğe Saygı Anıtı olarak da bilinen, savaş esnasında yaşanmış bir kahramanlık öyküsünün kompozisyonu olan anıt heykel.

Anıt Heykel

Fotoğraflarda görüldüğü üzere anıt heykelimiz bir kompozisyondur. Heykelde bir askerin kollarında başka bir yaralı askeri taşıdığı resmedilmiştir. Heykelin detayı ele alındığında; taşıyanın üniformasının Türk Askeri olduğu, taşıdığı yaralı askerin ise bir Anzak subayı üniformasına sahip olduğu görülmektedir. Heykelin yapım tarihi ve kimin tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte 1995 yılında mevcut konumuna getirildiği bilinmektedir.

“Mehmetciğe saygı anıtı Heykeltraş Prof. Tankut Öktem tarafından 1997 yılında yapılmıştır. Kaynak:Tankutoktem.com”

Anıt Yazıtı

Anıt heykelin ön kısmında Çanakkale savaşı esnasında heykelin bulunduğu bölgede subay olarak görev yapan, daha sonra Avustralya Genel Valiliğine kadar yükselen Lord Casey’nin sözleri yer almaktadır. Avustralya özerk bir devlet statüsüne sahiptir. İç işlerinde bağımsız, dış işlerinde ise İngiltere’ye bağlıdır. Bu nedenle de başkanlık sistemi yoktur ve genel valilik ile İngiltere’ye bağlıdır. Anıtta yazan sözler aynen şöyledir.

“Biz Çanakkale yarımadasından Türklerle savaşarak ve binlerce insanımızı kaybederek Kahraman Türk milletine ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık. Bütün Avustralyalılar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever onun mertliği, vatan ve insan sevgisi siperlerdeki dayanılmaz heybeti ve cesareti bütün Anzakları hayran bırakan yurt sevgisi insanlığın örnek alacağı büyük hasletlerdir. Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla.”

Kaynak: Mehmetçiğe Saygı Anıtı

mehmetcige-saygi-aniti
Mehmetçiğe Saygı Anıtı

Kanlı Sırt ve Avustralya Anıtı

kanli-sirt-avustralya-aniti

Kanlı Sırt ve Avustralya Anıtı; Lone Pine olarak bilinen bölgede Avustralya Anıtı ve Anzak Mezarlığı bulunmaktadır.

Kanlı Sırt Avustralya Anıtı

Kabatepe’den Conkbayırı istikametine doğru çıkıldığında Mehmetçiğe Saygı Anıtından sonra Kanlısırt‘ta karşımıza çıkan mezarlık aynı zamanda Avustralya ve Yeni Zelanda ortak anıtı olup Avustralyalıların ana mezarlığı olarak bilinmektedir. Çanakkale’de savaşan ve mezarları bilinmeyen 3268 Avustralyalı, 456 Yeni Zelandalı, ölümcül yaralanmalar ve hastalıklar sonucu yarımadadan gönderilen ve hayatlarını kaybettikten sonra denize defnedilen 960 Avustralyalı ve 252 Yeni Zelandalı anısına yapılmıştır.

Mezarlığa defnedilen askerlerin çoğunluğunu Avustralyalılar oluşturmaktadır. Gerçekte burada yatan ve kimliği belli 668, kimliği belli olmayan 499 olmak üzere toplam 1167 kişi bulunmaktadır. Mezarı bilinmeyip de burada anılan 4936 ve burada yatan 1167 askeri düşünürsek mezarlık tam olarak 6103 kişinin anısına yapılmıştır. Ayrıca bu mezarlıkta savaşa katılan az sayıda Amerikalıdan birinin de mezarı bulunmaktadır.

25 Nisan 1915 günü Lone Pine Anıtı‘nın bulunduğu mevkide ‘tek bir cüce çam ağacı’ vardı. O çam ağacı, bir kaç gün içinde havaya uçmasına rağmen, bu mevkiye ‘Lone Pine’ (Yalnız Çam) adını vermişti. Bir kaç ay içinde Kanlısırt, Avustralya milli tarihinde Gelibolu seferinin en kanlı ve zorlu muharebesinin – Kanlısırt Muharebesi’nin – yapıldığı yer olarak yerini almıştı.

6–7 Ağustos gecesi Anzak cephesinden -Kocaçimentepe’nin yüksek tepelerini zapt etmek için- yapılacak esas harekât Yeni Zelanda ve Avustralya tümeni ile bunlara eklenen diğer birliklerle yapılacaktı. 1. Avustralya tümeni de Türklerin Anzak cephesinin güneyindeki kuvvetlerinin kuzeye gönderilmesini engelleyerek Lone Pine‘nın bulunduğu 400 rakımlı plato üzerinde taarruz serileri açıp kuzeydeki arkadaşlarına yardım etmiş olacaktı. 6 Ağustosta bu bölge düşer iken çok fazla şehit verdiğimizden dolayı bizler Kanlı Sırt olarak adlandırmaktayız.

kanli-sirt-avustralya-aniti
Kanlı Sırt Avustralya Anıtı

Kırmızı Sırt Tünel ve Siperler

kirmizi-sirt-siper-tuneller

Kırmızı Sırt Tünel ve Siperler; Kırmızı Sırt adı verilen bölgede yer alan savaştan kalma orjinal siper ve tünellerin bulunduğu savaş alanıdır.

Kırmızı Sırt Tünel ve Siperler

Burası aynı zamanda, mayıs sonunda başlayan lağım muharebelerinin de çetin geçtiği bir mekân. Bölgenin bir özelliği de, 19 Mayıs’taki saldırıda yüzlerce Türk askerinin burada şehit düşmüş olması. Kötü planlanan, kötü uygulanan ve sonuçta 3000 civarında Türk askerinin şehit olmasına yol açan saldırı, aynı zamanda Kırmızısırt‘a da adını vermiştir. Bu tarihten 5 gün sonra taraflar arasında dokuz saatlik bir ateşkes ilan edilmiş bu süre zarfında bir araya gelen Türk ve Avustralyalı askerler, şehit olanları açtıkları toplu mezarlara gömmüşlerdir. Bu olayla birlikte, özellikle Türk ve Avustralyalı askerler arasında başlayan “centilmen düşman” ilişkisi savaş sonuna kadar sürmüş, günümüze kadar taşınmıştır.

kirmizi-sirt-siper-tuneller
Kırmızı Sırt Tünel ve Siperler

57. Alay Şehitliği

57nci-alay-sehitligi

57. Alay Şehitliği; Kabatepe-Conkbayırı yolu üzerinde Kırmızı Sırt’ı geçtikten sonra, Kılıç Bayırı’nın güneyinde, Bomba Sırtı’nın kuzeyinde yer alan şehitliktir.

57. Alay Şehitliği

Yabancılar burada yaşanan olaylar nedeniyle bölgeye Chess Board yani satranç tahtası adını vermişlerdir. Bölgede ilk olarak Cumhuriyet döneminde bir şehitlik yapılmıştır. Ancak hangi tarihte ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Mevcut şehitlik yerine, 1992 yılında mimar Nejat Dinçel tarafından tasarlanan sembolik şehitlik inşa edilmiştir. Sembolik olmasının sebebi ise savaş esnasında şehitlerimizin dere yataklarına toplu olarak defnedilmiş olmasıdır.

Bunlardan 3 tanesi günümüzde ziyarete açılmış olmakla birlikte isimleri; Çatal Dere Şehitliği, Karayörük Dere Şehitliği ve 57. Alay Şehitliği’nin hemen yanındaki Kesik Dere Şehitliğidir. Yarbay Hüseyin Avni Bey’in kabri ise Çatal Dere Vadisi içerisindeki Çatal Dere Şehitliğindedir. Şehitliğin inşası esnasında yan yana iki iskelet bulunmuştur. Yanlarında bulunan künyelerden, birinin 57. Alay, 6. Bölük Komutanı Üsteğmen Mustafa Asım Bey’e diğerinin de Yüzbaşı Woister’e ait olduğu tespit edilmiştir. Bu iskeletler şehitliğin kuzey ucunda bulunan anıtın hemen ön kısmına, ilk bulundukları yere gömülmüştür. 25 Temmuz 1994’te bölgedeki yangında hasar görmüş ve Kasım 1994’te restore edilerek tekrar ziyarete açılmıştır. Opet’in Tarihe Saygı Projesi kapsamında 2011 yılında yeni bir mimari proje hazırlanmış ve uygulanmıştır. Yeni mimari yapısı bir öncekine göre değişiklik göstermekle birlikte en önemli iki değişimden birisi hemen girişinde sol tarafa 10 Eylül 1994’te 108 yaşında vefat eden son Çanakkale gazisi Hüseyin Kaçmaz’ın bronz heykeli ilave edilmiş ve Mustafa Asım Bey ile Yüzbaşı Woister’e ait kabirler kaldırılarak başka bir yere defnedilmiştir.

57nci-alay-sehitligi
57. Alay Şehitliği