AĞUSTOS MUHAREBELERİ

25 Nisandan itibaren Müttefikler, hedeflerine ulaşmak için Yarımada’ya bir biri ardına binlerce asker getirmiş, birçok kanlı muharebeye rağmen elde edilen netice, birkaç kilometre karelik toprak parçasından öteye gidememiştir. Beklenmeyen ağır kayıplar, yaz ile birlikte başlayan sıcaklar, hastalıklar, durumu iyice içinden çıkılmaz bir hale sokmaya başlamıştır. Bütün bunlara rağmen Hamilton, Yarımada’nın biraz cephane ve asker takviyesi ile ele geçirilebileceği inancını daima korumuş, Londra’ya çektiği telgraflarda da bunu daima belirtmiştir. Diğer taraftan İngiltere, Batı Cephesi’nde istenilen sonucu da bir türlü alamamaktaydı.

Chuchill’in 5 Haziranda İskoçya liman kenti Dundee’de yaptığı konuşmadaki “Çanakkale Muharebesi ağır ve yıkıcıdır. Fakat zafer, kesinlikle elde edilecek ve her şey yoluna girecektir.” sözleri, İngiltere’nin Gelibolu hareketine yaklaşımını göstermesi bakımından önemlidir.

Lord Kitchner, Hamilton’un talepleri karşısında fikrini değiştirmeye başlamıştır. Yeni kabine kurulduktan sonra Savaş Konseyi, Çanakkale Komitesi adı ile 7 Temmuzda toplanmış, Çanakkale’ye üç yeni tümenin daha gönderilmesine karar verilmiştir. Temmuz sonunda, bu tümenlere iki yeni tümen daha eklenecektir. Artık uzun zamandır konuşulan Suvla planı netleşmeye başlamıştı. Birlikler kiralanan transatlantik gemileri ile Gelibolu’ya nakledilirken, yeni çıkarma planları da hazırlanmaya başlamıştır.

5. Ordu da, aldığı istihbaratlar üzerine hazırlıklarına başlamış, cephe hattında yeni düzenlemelere gitmiştir. Zira son muharebelerden sonra hâkim olan uzun sessizlik, yakın zamanda yeni bir harekâtın olacağının işaretçisiydi.