Conkbayırı’nın doruğunda etrafı duvarla çevrili çevresi ağaçlıklı olup Mareşal Fevzi ÇAKMAK’IN kardeşi için 1919 yılında yapılmıştır. Conkbayırı’nı ele geçirmek için 64. Alayda bölük komutanlığı görevi sırasında8 ağustos 1915 günü ANZAK’lara karşı yapılan süngü hücumu sırasında şehit olmuştur. Anıtta şunlar yazılıdır : ”Mareşal Fevzi ÇAKMAK’ın kardeşi. Üstğm. Nazif ÇAKMAK burada, bölüğünün önünde süngü hücumu ile düşman siperlerine atıldığı sırada şehit olmuştur: 26 Temmuz 1915”
Mehmet Çavuş Anıtı
Mehmet Çavuş anıtı düşmanın hiçbir zaman ele geçiremediği ve bu nedenle ”Cesaret Tepe” diye anılan bir yerde bulunmaktadır. Düşman askerlerinin lağım patlatması sonucu Mehmet Çavuş ve 25 askerin anısına 1919 yılında yapılan ilk dört anıtımızdan biri olma özelliği taşır. Anzak kuvetlerine karşı bölgeyi kahramanca savunan Mehmet Çavuş ve 25 askeri bölgenin Cesaret tepesi ismini almasına neden olmuşlardır. 1934 yılında anıt tekrar restore edilerek günümüz halindeki yapılmıştır. Miralay Şefik Aker’in hatıralarında; ”…Sırt’ta düşmanlarımızın Arıburnu ve Anafartalar’dan ricata mecbur olduklarını ilk ihbar eden ve biraz eratımızı şehit eden son bir lağım patlama mevkii olmasına binaen hatıra olarak iki taraf siperlerinin tam ortasında yaptırdığım ve halen ziyaretgah olarak kullanıldığını işitmekte bulunduğum abidenin (bu abide yıkılarak yerine muntazam bir abidenin yapıldığını işittim). Bu anıt, yarımadadaki ilk anıt olmaktadır. Savaş sonrası her türlü tören bu anıtın önünde icra ediliyordu.” Büyük Anafarta Köylüleri ”Biz orada Kuran okuyor, kazanlarla pilav pişirip şehitlerimiz için hayır yapıyorduk” diyorlar.
Gözetleme Tepe Şehitliği
Alçıtepe Köyü’nü çıktıktan sonra Arıburnu mıntıkasına doğru giderken tepede bir anıt görülür. Anıt, Eskişehir Kor.İş.Tb.1.Bl.tarafından 1939 yılında yapılmış, II. Dünya Harbi 3 şehidimiz yatmaktadır.
Mareşal Fevzi Çakmak Anıtı ve Harp Karargahı (Gelibolu)
Gelibolu Alçıtepe Köyü’nün 2.70 km. doğusunda Mareşal Fevzi Çakmak Anıtı bulunmaktadır. Çanakkale Savaşları’nda 5.Kolordu komutanı olan Mareşal Fevzi Çakmak anısına 1941’de yapılmıştır.
Pembe renkli mermerden kare bir kaide üzerinde yukarıya doğru daralan küçük bir sütunun üzerinde bir top mermisi dikine olarak yerleştirilmiştir. Bu anıtın 300 m. uzağında ise, Mareşal Fevzi Çakmak’ın savaş karargâhının yerini belirten bir anıt dikilmiştir. Bu anıt beyaz mermerden olup, beyaz mermerden kare bir kaide üzerinde ikinci bir kare kaide ve onun üzerinde de yukarıya doğru daralan bir dikili taş şeklindedir. Anıtın tümü alçak bir duvarla çevrilmiştir.
Alçıtepe Garnizon Anıtı
Alçıtepe köyü girişindeki askeri birliğin içerisinde yer alan bu anıt, yukarıya doğru küçülen üç merdivenle çıkılan küçük bir platformun üzerindedir.
Mermerden yapılmış olan anıtta kare çerçeve içerisinde bronzdan Atatürk’ün büstü ve onun altında Atatürk’ün şu sözleri yazılıdır:
”Vahdette ve emelde ısrar eden millet mağrur ve mütecaviz düşmanı gurur ve tecavüzünde nadim Kılar.” K.Atatürk
İSTİHKAM YÜZBAŞI TAHİR BEY ANITI
İsimsiz Topçu Yüzbaşı şehitliğin birkaç metre ileride bulunan İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey anıtı, kara muharebelerinin yoğun bir şekilde sürdüğü mayıs ayı ortalarında dört er ile denize açılan İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey’in teknesi ile mayına çarparak şehit olmalarının anısına yapılmıştır. Anıtın üzerinde yer alan kitabede ise 1331(1915) yılında bindiği kayığın mayına çarpıp vazife uğruna şehit olan İstihkam Yüzbaşı Tahir’in aziz ruhu şad olsun El Fatiha yazmaktadır. Fakat ne kayıktaki dört er hakkında nede İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey hakkında herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
Balkan Harbi Şehitliği
Eceabat-Kilitbahir sahil yolunun hemen sağında bulunan anıt 1962 yılında Balkan şehitleri ve Çanakkale Şehitleri anısına yapılmıştır.Anıtın dört bir tarafında çeşitli ibareler yer alır. 2,5 metre yüksekliğindeki anıtın etrafı demirlerle çevrilidir. Anıtın yapımında Ilgardere taşları kullanılmıştır.
İSİMSİZ TOPÇU YÜZBAŞI ŞEHİTLİĞİ
Çamburnu şehitler anıtından yola devam ettiğimizde karşımıza askeri bölge çıkmaktadır. Askeri sorumluluk bölgesinin başlangıcında yolun sol tarafında İsimsiz Topçu Yüzbaşı şehitliği bulunmaktadır. Şehitlikte çam selvilerinin ortasında bir mezar bulunmaktadır. Fakat burada yattığı söylenen topçu yüzbaşısı hakkında herhangi bir bilgi bulunmaktadır. Bunun yanı sıra savaş sırasında ağadere olarak adlandırılan bu bölgede yarımadanın en büyük sahra hastanesi bulunmaktadır. Cephede ağır yaralanan askerler bu bölgeye sevk edilir tedavileri bu bölgede yapılırdı. Tedavi sırasında şehit olan askerler bu bölgeye defnedilmiştir. Avustralyalı savaş muhabiri C. Bean Binbaşı Zeki Bey ile 1919 yılında yarımadaya yapmış olduğu gezi sırasında bu alanda 3000 den fazla mezar taşı saydığını belirtmiştir. Yamaçta bulunan baş taşlarıda bu durumu ispatlar haldedir. Bu kadar çok şehidin yattığı bölgede askeri alana yakınlığı ve yeterli araştırmanın yoksunluğundan dolayı herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
Değirmen Burnu Tabyası
Değirmen Burnu Tabyası, Kilitbahir Köyü’nün girişinde, Eceabat’ın 3km. güneyinde yer almaktadır. Tabyanın bulunduğu yer günümüzde Askeri Alan olduğu için ziyarete açık değildir. Askeri Alan’ın girişinin tam karşısında İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey Anıtı bulunmaktadır.
Tabya, 1894 yılında bizzat II. Abdülhamit’in emriyle yaptırılmıştır. 1915 Çanakkale Muharebeleri’nde 7 adet boneti bulunan tabyada Alman Krupp marka toplar kullanılmıştır. Tabyanın dış görünüşü doğal çevreye uyum sağlayan küçük tepeciklerden oluşmaktadır. Cephanelik olarak kullanılan dikdörtgen şeklindeki odalar (bonet) kesme taştan yapılmış ve üzerleri tonoz sistemiyle örtülmüştür. Odaların bazılarında havalandırma amaçlı küçük delikler bulunmaktadır. Aynı yerde bir de kışla binası bulunmaktadır. Bu yapı da aynı dönemde yapılmıştır. Tabya ve kışla binası, şu anda Çanakkale Boğaz Komutanlığı’na bağlı 3. Deniz Piyade Taburu tarafından kullanılmaktadır. Bu yapılar, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Domuzdere Tabyası
Domuzdere Tabyası Seddülbahir Bölgesindedir. 1892 Senesinde boğaz tahkimatının güçlenmesi için 2. Abdülhamit tarafından Asaf Paşa’ya yaptırtılmıştır. Çanakkale Savaşları’nda kullanılmış tabyadır.
Çanakkale Savaşları’nda bu tabyada 15,5cm. çapında 4 adet Alman Krupp marka top bulunmaktaydı. Tabyada bulunan toplar tahrip edilmiş, tahrip edilen bu toplar 1997 yılında Eceabat Belediyesi binası önüne taşınmıştır. Bu tabya, 14 Kasım 1980 tarihinde Kültür Bakanlığı tarafından “Korunması Gereken Kültürel Varlık” olarak tescil edilmiştir.
Çamburnu Kalesi
Çanakkale ili, Eceabat ilçesi yerleşim merkezinin 1500 metre (1,5 km.) güneyinde, Yapı, yaklaşık olarak 75×50 metre ölçülerinde, dikdörtgen planlıdır. Yapının içinde, deniz tarafında, kademe duvarı toprakla örtülü, üzerine silahların yerleştirildiği (seğirdim yeri) bir yükselti mevcuttur. Kale içinde günümüze gelen tek yapı cephaneliktir. Cephanelik dikdörtgen planlı olup, kalın beden duvarlarına oturan tonoz örtü sistemine sahiptir. Üzerinde koruyucu bir madde kullanılmamıştır. Cephaneliğe giriş güvenlik amacıyla bir koridorla kapatılmış, giriş buradan sağlanmıştır.Yapıda herhangi bir pencere mevcut değildir. Kalenin uzun bir süre kullanılmaması, bakımsız kalması, zayıf malzemesi ve de doğal koşullar hızlı bir tahribata neden olmuştur. Deniz kıyısında olması ve bölgedeki sürekli rüzgar bu tahribatın önemli etkenlerindedir. Abdülhamit döneminde onarımda geçmiştir. 1839-1861 yılları arasında boğazda yeni istihkamlara ihtiyaç duyulmuş ve Sultan Abdülmecid tarafından Çanakkale Boğazı’na Karşılıklı olarak Anadolu yakasında Mecidiye Kalesi, Avrupa yakasında Çamburnu Kaleleri inşa edilmiştir. Bugün Gelibolu Milli Parkı’nın içinde kalan Çamburnu Kalesi dikdörtgen planlı olup, deniz tarafı değirmidir. Kale içerisinde bugün görülebilen harap durumda bir karargah binasıdır. Kale daha çok bir karakol niteliğinde yapıldığından sur duvarını yüksekliği azdır.
KİLYE KALESİ
Kilye koyu tanıtım merkezinin karşısında yol kenarında bir kulesi ve bir kısım sur izi kalan Kilye Kale’si bulunmaktadır. Kalenin tamamı 1822’de Fransa’da hazırlanmış olan bir gravürde görülmektedir. Boğaza, savunma amaçlı yapılan ilk kalelerdendir. Ayrıca Kilye Koyu, deniz saldırısı öncesinde Nara Burnu ile arasında müttefik denizaltılarına karşı ağ gerilmiş yerlerden biridir. Zaten koyda görülen vinç kalıntısı denizatlılara karşı kurulmuş olan ağlardan birine aittir.