Ağustosta asıl harekât bölgesi olarak tespit edilen ve İngiltere’den getirilen yeni birliklerin kullanıldığı Suvla Limanı Çıkarması’nda amaç, 6 Ağustos akşamı diğer bölgelerle birlikte aynı anda bir baskın ile limanı çevreleyen tepeleri alacak bir örtü kuvvetini sahile çıkarmaktı. 7 Ağustos sabahı takviye edilen bu birliklerin bir kısmı ile de Anzakların Kocaçimentepesi’ni ele geçirmesine yardım edilecekti.
Çıkarma saati 22:30 olarak tepit edilmişti. Böylece gündüz Seddülbahir’de başlayan harekâtı, birbirini izleyen bir dalga halinde, 17:30’da Kanlısırt’a, 21:30’da Conkbayırı’na yapılacak harekâtlar izleyecek ve Türk tarafının bütün dikkati bu tarafa çevrildiği bir sırada, Suvla’ya asker çıkarılacaktı.
Anafartalar bölgesindeki Yarbay Wilmer komutasındaki müfrezenin toplamı 3.000 kişi civarında idi ve Kuzey Grubu’na bağlıydı. Kireçtepe’de Gelibolu Jandarma Taburu, Softatepe ve Lalababa Tepeleri’nde dağıtılmış bulunan Bursa Jandarma Taburu konuşlanmıştı. İsmailoğlutepe’de ise, 31. Alay 2. Tabur’u yerleşmişti. Alayın 1. Tabur ise Ağıldere’ye Kuzey Grubu’na takviye olarak gönderilmiştir. Müttefik güçler, ilk gece, sahile toplam 10.300 asker çıkarmayı planlamıştı. Bu bile, buradaki birliklerin karşılaşacakları kuvvetin kendilerinin üç misli büyüklüğünde bir güçle yapacakları muharebenin, önemini göstermekte idi. Çıkarma için Suvla Koyu’nda iki yer seçilmişti. Birincisi Küçük Kemikli Burnu’nun hemen güneyinde “B” ve “C” harfleri ile gösterilen, birbirine yakın iki sahil; diğeri ise, Tuzla Gölü’nün denizle bağlantısını sağlayan kısmın kuzeyinde bulunan “A” harfi ile gösterilen sahildi.
32. Tugay’ın Lalababa Tepesi’ni alması kolay olmamıştır. Burayı Bursa Jandarma Taburuna ait bir bölük sabaha kadar savunmuş, muharebede düşmandan birçok subay ve er öldürülmüştü. Bunlardan biri de tabur komutanı Yarbay Chapman’dır. Zorluklar ve ateş altında kıyıya çıkabilen tugayın bir taburu, 7 Ağustos saat 03:00’de Büyük Kemikli Burnu doğrultusunda ilerlemiş, burada Türk postalarının direnmesi ile karşılaşmış, diğer tabur ise, Softatepe’ye doğru ilerlemesini sürdürmüştür.
Hal böyle olunca, 33. Tugay’dan yardım istenmek zorunda kalınmıştı. Ancak sabah olunca Büyük ve Küçük Kemikli Burunları İngiliz birliklerinin eline geçebilmiştir. Bu ilk çatışmalar ve çıkarmadaki zorlukların da etkisi ile İngiliz birlikleri kıyıda hareketsiz, karmakarışık ve düzensiz bir şekilde bir süre beklemişlerdir.
İngilizlerden oluşan 11. Tümen’den sonra İrlandalı askerlerden müteşekkil 10. Tümen de çıkarılmaya başlanmıştır. C Sahili’ne çıkarılan birlikler, Softatepe’sine hareket etmiş, tümenin 3 taburu ise Lalababa’da bırakılmıştır. Toparlanan birliklerin Mestantepe’ye ilerlemesini ise, Bursa Jandarma Taburu önleyecektir. 10. Tümen’in ikinci çıkarma dalgası, A sahiline yapılmıştı. Diğer taraftan bu birliklerin kahramanca müdâfaaları, İngiliz birliklerinin inançlarını sarsması yanında ilerlemelerini de durdurmuş, Conkbayırı ve Kocaçimentepe bölgelerindeki birliklerin kuzeyden kuşatılmasını önlemiştir.
Yeni takviyelerin ve cephanenin gelmemesi durumunda iki tümenlik kuvvetin bu birlikleri durdurması imkânsızdır. Gelişmeler karşısında bir kere daha yanıldığını anlayan Liman Paşa, Bolayır’da bulunan 7 ve 12. Tümenleri Ahmet Feyzi Bey komutasında harekete geçirmiştir. Bu tümenlerin cepheye gelmesinin 36 saat kadar sürmesi beklenmektedir. Bu durumda cephenin bütün yükü çıkarmayı karşılayan Yarbay Wilmer’in komutasındaki Anafartalar Müfrezesi’ne kalmıştı. O günün sabahı, 7. Tümen saat 09:00’de aldığı emir üzerine, Anafartalar’a yürüyüşe başlamıştı. 12. Tümen birliklerinin Bolayır kıyılarına dağıtılmış olduğundan toplanmaları öğlen 12:00’yi bulmuş, ancak bu saatten sonra yürüyüşe geçebilmişlerdir. 7 Ağustos akşam ise ordu karargâhının olduğu Yalova’dan, Kuzey Grubu’na Saros ve Anafartalar Müfrezesinin Anafartalar Grubu adı altında Albay Feyzi Bey’in emrine verildiği bildirilmiştir.
Ayrıca İngiliz birlikleri de henüz hedeflenen yüksek tepeleri (Tekketepe ve Kavaktepe) ele geçirememiştir. Bununla beraber birliklerin acele olarak taarruza sokulmasının zararı çeşitli defalar görülmüştü. Taarruzu sabaha bırakmaya karar veren Feyzi Bey bu konuda Liman Paşa ile uzun ve tartışmalı telefon konuşmaları yapmıştır. Liman Paşa, taarruzun ertelenmesi önerisine çok kızmış, bu öneri iyi niyetle karşılamayarak aynı gün akşam Albay Feyzi Bey’i görevinden almıştır.
Bu görevden alış Çanakkale Savaşları’nın önemli dönüm noktalarından biri olacaktır. Mustafa Kemal’in bu göreve getirilmesi ile birlikte Türk tarafı taarruza geçmiş, Anafartalar ve Conkbayırı’nda birbiri ardına zaferler kazanılmıştır. Şu da unutulmamalı ki, Feyzi Bey’in özellikle Anafartalar’da kuvvetlerini erken bir taarruzdan koruyarak emirleri uygulamayı tehir etmesi kendi komutanlık kariyerini bitirirken, esasında memleketin geleceği adına büyük bir fedâkarlık yapmıştır. Zira bu kararlılığı ile mevcut birliklerin yıpranmasını önlemiş, hem de yapılacak bir taarruz için birliklere dinlenme ve eksiklerini giderme imkânı vermiştir. Pek tabiî ki İngiliz birliklerinin de bu günleri dinlenerek geçirmesi işaret edilmesi gereken diğer bir husustur. Bu kararın Türk tarihi açısında diğer bir önemi ise Mustafa Kemal’in yıldızının parlamasına vesile olmasıdır.
Komuta kademesinde bu değişiklikler olurken, birlikler de kararlaştırıldığı şekilde taarruz öncesi yaklaşma harekâtına başlamışlardı. 9 Ağustos sabahı her iki taraf da taarruz için tertibatını almıştı. Ancak Türk birlikleri daha önce harekete geçerek başlamakta olan İngiliz taarruzunu kırmıştır. Bu taarruzdaki amaç, İngiliz Kolordu’sunun Anafartalar kesimine yapmakta olduğu ve yapacağı taarruzları durdurarak Damakçılıkbayırı-Mestantepe çizgisini ele geçirip Kocaçimentepe’nin emniyetini sağlamak ve böylece 9. Kolordu ile Anzak Kolordusu’nun birleşmesini önlemekti.
Artık 6 Ağustostan itibaren devam eden sürecin sonuna gelinmekteydi. İngilizlerin tereddütleri üzerine Türk birlikleri büyük gayret ve fedâkarlıkla Kavaktepe- Tekketepe hattına önce varmıştı. Burada konuşlanan 12. Tümen’in taarruz hedefi, Kükürtlüpınar-Mestantepe hattı ile Küçük Anafarta doğu sırtlarından ilerleymek, 7. Tümen ise Damakçılıkbayırı’na taarruz etmekti.
Muharebeler kesin bir zaferle sonuçlanmıştır. Bu zaferle gelecekteki harekâtlar için stratejik öneme sahip Tekketepe, Kavaktepe ve İsmailoğlu gibi tepeler Türk birliklerinin kontrolüne geçmiştir. İngilizlerin bundan sonra artık ilerleme imkânları da kalmamıştır. İnisiyatif artık Türk birliklerinin eline geçmiştir. Anafartalar’daki bu ilk muharebelerde 12. Tümen’in zayiâtı, 1.085, 7. Tümen’in ise 978 kişidir.
6 Ağustostan itibaren devam eden bu beş günlük muharebeler, her iki taraf için ağır olmuş; ortalama Türk zayiâtı 20.000’i, İngiliz zayiâtı 25.000 kişiyi bulmuştur. Bu çıkarmada Türk tarafı Kanlısırtta 6.000, Conkbayırı’nda 9.200, Anafarlarda, 3.000, 19. Tümen Cephesi’nde 1800 kişi zayiatı olmuştur. İngilizler ise en fazla kayıbı Conkbayırı’nda 12.000 kişi, Anafartalar’da 8.400 kişi zayiat vermiştir. Kanlısırt’ta zayiatları 2.000 olurken 19. Tümen Cephesi’nde 2.600 kişidir.